| Bu seneyi tamamlarsa, mutlu olacağım. | Open Subtitles | أنا فقط سأكون سعيدة إذا جعلتها تمر هذه السنة الدراسية |
| Ben de aynı senin gibi olacağım anne. | Open Subtitles | لذا , تعلمين ماذا ؟ فقط سأكون مثلك , أمي |
| Yanlış yaptığını fark ettiğinde, ben senin için burada olacağım. | Open Subtitles | فقط سأكون متواجداً لأجلكِ عندما تدركين خطأ اساليبكِ |
| Dinle, sana karşı dürüst olacağım. | Open Subtitles | ـ أصغ، أنا فقط سأكون صادقا معك |
| Ben sadece ülkenin diğer ucunda olacağım. | Open Subtitles | أنا فقط... سأكون على الطرف الآخر من البلاد. |
| Ben evimde oturup ölümü bekliyor olacağım. | Open Subtitles | أنا فقط سأكون في منزلي منتظراً الموت |
| Aşağıda olacağım. | Open Subtitles | أنني فقط سأكون في الطابق السفلي. |
| Ben yatak odasında olacağım. | Open Subtitles | فقط سأكون في غرفة النوم، تعلمون، |
| Sen yalnızca Rygel'ı düzelt, seninle irtibatta olacağım. | Open Subtitles | عالجي "رايجل" فقط , سأكون على إتصال |
| Hiçbir şey. Sadece iyi bir komşu olacağım. | Open Subtitles | لا شيء فقط سأكون جارا جيدا |
| Yani sadece...sen olacağım. Mm-hmm. | Open Subtitles | إذاً أنا فقط سأكون أنتِ |
| Max, belki 30 ya da 40 yıl daha etrafında olacağım. | Open Subtitles | (ماكس)، أنا فقط سأكون في الأرجاء لـ 30 أو 40 سنة أخرى. |
| Burada aracımı bekliyor olacağım. | Open Subtitles | فقط سأكون هنا بإنتظار توصيلتي |