| Bugün söyleyeceğim ilk kelimeyi çok düşündüm. Ve "Kolombiya" demeye karar verdim. | TED | فكرت كثيراً عن الكلمة الأولى التي سأقولها اليوم، وقررت أن أقول "كولومبيا". |
| Biliyor musun, hediyen için çok düşündüm, ve bunu kendim seçtim. | Open Subtitles | أتعلمين، فكرت كثيراً بخصوص هديتك للرحلة واخترتها بنفسي |
| Annemi, Bubba'yı ve Teğmen Dan'ı çok düşündüm. | Open Subtitles | لقد فكرت كثيراً فى أمى وبوبا والملازم دان |
| - Şey, bu konuyu çok düşündüm... - Bu sorunun cevabını biliyorum. | Open Subtitles | ... ـ حسناً لقد فكرت كثيراً ـ أنا أعرف إجابة هذا السؤال |
| Eğer çok düşünürsen, bazı şeyleri yapamazsın. | Open Subtitles | لأنك إن فكرت كثيراً فلن تفعل شيئاً |
| Bu pasta konusunu çok düşünmüşsün. | Open Subtitles | أنت فكرت كثيراً بهذه الكعكة |
| Olanlar hakkındaki mantıksız yaklaşımınız üzerine çok kafa yordum. | Open Subtitles | لقد فكرت كثيراً بالأمور غير المنطقية لغضبك و دفاعك |
| Bak bunun hakkında düşündüm. Hem de çok fazla düşündüm. | Open Subtitles | أتعلم ,لقد فكرت فى هذا الموضوع فكرت كثيراً |
| Söylediklerin hakkında çok düşündüm... ve ben... sanıyorum, işi kabul edeceğim. | Open Subtitles | لقد فكرت كثيراً ..فيما قلتىليلهأمس. ..وآن. |
| Sen uzaklardayken, neden ayrıldığımız hakkında çok düşündüm. | Open Subtitles | عندما كنت مغادرة فكرت كثيراً بسبب انفاصلنا |
| Dinle, önceki gece benim nasıl bir erkek olmam konusunda, dediklerini çok düşündüm. | Open Subtitles | اسمعى ، لقد فكرت كثيراً فيما قلتيه الليلة الماضية عن طبيعة ذلك الشخص الذى تريدننى أن أكون عليه |
| Meksika'dayken çok düşündüm ve hayatta istediklerine nadiren sahip olduğunu fark ettim, ama onun için mücadele etmezsen o zaman şansın daha da azalır. | Open Subtitles | ولقد فكرت كثيراً عندما كنت في المكسيك وأدركت انه نادراً ما تحصل على كل شيء تريده في الحياة. |
| Pekala, bunun üzerinde çok düşündüm. Üniversite benim için zaman kaybı. | Open Subtitles | فكرت كثيراً بهذا الموضوع ووجدت ان الكلية مضيعة لوقتي |
| Aslında bu anavatanın neresi olacağı hakkında da çok düşündüm. | Open Subtitles | والآن لقد فكرت كثيراً حول المكان الذي يجب أن يكون فيه الوطن |
| Kuzey-Güney Zirvesi'nin hazırlıklarını başlatmak ve NSS'i bu hazırlıklardan uzak tutmak konusunda çok düşündüm. | Open Subtitles | قبل الشروع في هذه القمة بين الشمال والجنوب بإستثناء منظمة الأمن القومي من التخطيط الأولي لقد فكرت كثيراً بالموضوع |
| Evet, bak, Joe söylediğin şey hakkında çok düşündüm hani benim erkekleri itmem, onların kusurlarını aramam falan. | Open Subtitles | أجل، جو، فكرت كثيراً فيما قلته حول أنى أبعد الرجال وأجد عيوب |
| Allah inancı hakkında çok düşündüm inandığın Allah... benimkinden çok farklı. | Open Subtitles | فكرت كثيراً كيف من تؤمن به يختلف عما أؤمن به |
| Bunun hakkında çok düşündüm, yani kimsenin benim dediklerimi sorgulamasını istemiyorum | Open Subtitles | فكرت كثيراً بذلك لذا لا أريد أي تشكيك بقراراتي |
| Dediklerinin üzerine çok düşündüm. Lehine ifade vermek istiyorum. | Open Subtitles | ، لقد فكرت كثيراً فيما قلته وأريد أن أشهد نيابة عنه |
| Bu uzun yolculukta bozulmayacak ne götürülür diye çok düşündüm. | Open Subtitles | . لقد فكرت كثيراً بأن لا أكون أبلهً ، و بالرحلة التي ستقطعها |