| Şimdi eğer bu meşruiyet değilse, meşruiyet nedir emin değilim. | TED | والآن إن لم تكن هذه شرعية، فلست متأكداً من ماهيتها. |
| Ve senin sırtını kaşıma konusunda, o kadar emin değilim. | Open Subtitles | وفيما يتعلق بحكّ ظهرك، فلست متأكداً أنني سأفعل |
| Artık emin değilim. | Open Subtitles | أما الآن فلست متأكداً |
| Senden pek emin değilim. | Open Subtitles | أما أنت. فلست متأكداً. |
| Ama artık o kadar da emin değilim. | Open Subtitles | والآن فلست متأكداً تماماً |
| Yani, umarım öyledir. Stoklarımızda neler var tam emin değilim. | Open Subtitles | فلست متأكداً 100% مما لدينا في المخازن. |