| Evine git ve evden elmasları al buraya geri gel. Anladın mı? | Open Subtitles | اذهب الى البيت واحضر الالماس الى هنا هل فهمت ذلك ؟ |
| İşte bu çok komik. Çünkü o para değersizdir. Anladın mı? | Open Subtitles | هل فهمت, ذلك مضحك لأنه تلك النقود بلا قيمة |
| Jim Crow yandaşları için bir daha asla çalmayacağım, Anladın mı bunu? | Open Subtitles | لن أغني ثانية لصالح جيم كرو ، هل فهمت ذلك ؟ |
| Anlıyorum ve hatta bunu hakediyorum ama lütfen beni bu ameliyattan uzak tutmazsınız. | Open Subtitles | فهمت ذلك , أنا أستحق ذلك أرجوكِ لا تستطيعين إبعادي عن هذه الجراحة |
| İlk başta aileni korumak için olduğunu Anlıyorum ama sonrası senin içindi. | Open Subtitles | با الداية قمت به لانقاذ عائلتك فهمت ذلك,لكن بعد ذلك كان لاجلك |
| Anlaşıldı, Ana Kumanda. | Open Subtitles | هل فهمت ذلك أجل أيها المُتحكم الرئيسي |
| Zihinsel hatalar kabul edilemez. Anladın mı? | Open Subtitles | الأخطاء الذهنية غير مقبولة هل فهمت ذلك ؟ |
| Yanlış Anladın, cicim. | Open Subtitles | ربما أنهم يعرفون لماذا قتلت لقد فهمت ذلك بالاتجاه المعاكس يا عزيزي |
| Birileri ölsün ki yaşayabilesin. Anladın mı? | Open Subtitles | ، أحدهم سوف يموت ، لتسطيع العيش أنت هل فهمت ذلك ؟ |
| Delice bir rastlantıydı. Sanırım bazılarımız bağışık. Bishop, yanlış Anladın. | Open Subtitles | لقد كان حظا جنونيا أعتقد أن بعضنا لديه مناعة بيشوب , لقد فهمت ذلك خطأ أعلم أنك قتلتني , أيدن |
| Numara çekmeye kalkarsan tuttuğum gibi yere çalarım, Anladın mı? | Open Subtitles | توقف عن قول الهراء ، سأضغط على زر قفلك ، هل فهمت ذلك ؟ |
| Önümüzdeki 5 dakika içinde bu adamın tepesine çöksen iyi olur, Anladın mı? | Open Subtitles | من أفضل أن نرى ظلالك في المدخل خلال الـ خمسة دقائق القادمة فهمت ذلك ؟ |
| Sen her denilene kafa sallayan bir kız değilsin, bunu Anlıyorum. | Open Subtitles | أنتِ لستِ من نوع الفتيات المتاحات فهمت ذلك |
| Çünkü bu senin sonun olacak. Bak, bunu Anlıyorum. İstediğim onların kaderlerini gammazlaman değil. | Open Subtitles | لقد فهمت ذلك ، أنا لا أسأل أنت تريد الفرار خارج أقدارهم |
| Anlıyorum. Ama sanki olayları biraz abartıyorsun gibi. | Open Subtitles | فهمت ذلك لكن يبدو أنّك تضخم الأمور كثيراً |
| Biliyorum. İkimiz için de zor. Anlıyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف بأنه كان صعب على كلانا لقد فهمت ذلك |
| Anlıyorum, Anlıyorum. Başka bir doktora gitme kararına saygı duyuyorum. | Open Subtitles | نعم فهمت ذلك أحترم قراركِ برؤية طبيب أخر |
| - bende bi şeyler kapmaya çalışıyorum. - Anlaşıldı,Anlaşıldı, Anlaşıldı. | Open Subtitles | أحاول الحصول على البعض من ذلك أيضا- فهمت ذلك، فهمت ذلك. |
| Seni doğurduğum için bana teşekkür borçlusun. Bunu Anlıyor musun? Anlıyorum. | Open Subtitles | يجب عليكى ان تشكرية ان اتيت بكى لهذة الحياة هل فهمت ذلك |
| - Anladım. - Chaz, benim iyi arkadaşım, | Open Subtitles | حسناً لقد فهمت ذلك خذ هذا يا صديقي الطيب |
| Anladınız mı? | Open Subtitles | فسيموت الرهائن ، هل فهمت ذلك ؟ |
| Aile dostu, orasını anladım ama başkaları da olmuş olmalı. | Open Subtitles | صديقة عائلة فهمت ذلك, لكن لابد أنه هنالك آخرون للقيام بذلك |