| - Sormak mı? Zaten neler olabileceğini biliyorlar ve birçoğu sorun çıksın istemiyor. | Open Subtitles | فهم يعلمون أصلاً مالذي قد يحدث و أغلب الناس لا يريدون أي مشاكل |
| Varlığımızın farkındalar, dışarıda bir dünya olduğunu biliyorlar. | TED | فهم يعلمون بوجودنا، ويعلمون بوجود عالم خارجي. |
| Japonlara saygınız var. Samuray yöntemlerini biliyorlar. | Open Subtitles | لا بد ان تحترموا اليابانيين فهم يعلمون جيدا قتال الساموراى |
| Yani seninle, FBI'yla konuştuğumu biliyorlar. | Open Subtitles | فهم يعلمون اننى اتحدث إليك وأنت من المباحث الفيدرالية |
| Kesinlikle. Burada ne yaparsak yapalım, hiçbir yere gidemeyeceğimizi biliyorlar. | Open Subtitles | تماما، مهما يكن ما يظنوننا نفعله هنا فهم يعلمون أننا لن نغادر أبدا |
| İsimleri takip etmediğimizi biliyorlar. Takip etsek çok uğraşırız. | Open Subtitles | فهم يعلمون أننا لا نتتبع الأسماء بانتظام، أعني أنه عبء كبير يضاف لعملنا. |
| Hastane olabilir, Doktor. Burada olduğumu biliyorlar. | Open Subtitles | ربما تكون المستشفى ,فهم يعلمون اننى هنا |
| Ne yaptıklarını biliyorlar. | Open Subtitles | فهم يعلمون ما قد أقحموا أنفسهم فيه |
| - Kesinlikle biliyorlar ve beni istiyorlar. | Open Subtitles | -إذا فهم يعلمون أنك أحمق؟ -يعلمون تماما ، ويريدونني. |
| Bir olursak kaybedemeyeceğimizi biliyorlar. | Open Subtitles | فهم يعلمون اننا اذا كنا متحدات، لن نخسر |
| Burada olduğumuzu biliyorlar! | Open Subtitles | فهم يعلمون بوجودنا |
| Demek ki odanı biliyorlar. | Open Subtitles | اذن,فهم يعلمون في اي غرفة انت |
| Yani Danielle'i biliyorlar. | Open Subtitles | اذن ، فهم يعلمون عن دانييل |
| O zaman kılıç için geldiğimi biliyorlar. | Open Subtitles | -لابد وأنهم تعقبونا من (طوكيو ) -إذن فهم يعلمون بأنني أسعى للسيف |
| Demek hakkımızdaki her şeyi biliyorlar. | Open Subtitles | -إذًا فهم يعلمون كلّ شيء عنّا . |
| Ozaman kim olduğunu biliyorlar.. | Open Subtitles | ...اذاً، فهم يعلمون بمن تكون |