| Aslında, çok fazla düşünmüyorum. Bu benim için iyi değil. | Open Subtitles | فى الحقيقه,أنا لا أفكر كثيرا . هذا ليس جيدا لى |
| Ama Aslında buraya senden yardım istemeye geldim. | Open Subtitles | لكن فى الحقيقه أنا جئت هنا طلباً للمساعده |
| Aslında tanıyamadım ama, içeri gel. Teşekkürler. | Open Subtitles | فى الحقيقه أنا لا اتذكرك جيدا لكن تفضلى |
| Aslında, Buffalo'dan buraya gelene kadar alkolik olduğumu bilmiyordum. | Open Subtitles | فى الحقيقه أنا كُنْتُ مُدمنَ خمور حتى فترة قريبة. "انا من مدينة "بافالو |
| Aslında, Buffalo'dan buraya gelene kadar alkolik olduğumu bilmiyordum. | Open Subtitles | فى الحقيقه أنا كُنْتُ مُدمنَ خمور حتى فترة قريبة. "انا من مدينة "بافالو |
| Aslında sonuncusunu yazıyorum şu anda. | Open Subtitles | فى الحقيقه أنا أكتب الفصل الأخير الأن |
| Aslında, emin değilim. | Open Subtitles | فى الحقيقه , أنا لست متأكده |
| Anladın mı? Aslında kim olduğumu da bilmiyorum. | Open Subtitles | فى الحقيقه أنا لا أعرف من أنا |
| Aslında sana yalan söyledim. | Open Subtitles | فى الحقيقه أنا كذبت |