|   İç organlara saldırıyor. Hızla artan bir öksürük başlıyor.   | Open Subtitles |    ثم يهاجم الأعضاء الداخلية, فيبدأ المُصاب بالفيروس بالسعال بشدة   | 
|   Başarılı bir iki çocuk babası ama sonra annesi ölüyor ve o da garip bir şekilde annesi gibi giyinmeye başlıyor çünkü çocuklarına büyük annelerinin öldüğünü söyleyemiyor.   | Open Subtitles |    إنه والد ناجح لطفلين ثم تموت والدته فيبدأ بارتداء ملابسها كما تفعل هي لأنه لا يستطيع إبلاغ الولدين أن جدتهما قد ماتت   | 
|   Böylece sürü uyumlu bir organizma gibi hareket etmeye başlıyor.    | TED |    فيبدأ السرب بالتصرف كتنظيم متناغم.    | 
|   Çok fazla salgılanır ya da yeterli kadar temizlenemez ve sinapslar amyloid beta biriktirmeye başlar.    | TED |    يتم إطلاق الكثير منه، أو لا يتم التخلص منه بكمية كافية، فيبدأ تكوم الأميلويد بيتا في التشابكات العصبية.    | 
|   Tüm kararların gerçekten de bir bilmeceye benzemeye başlar.   | Open Subtitles |    فيبدأ من الواضح أن جميع قراراتك في الحقيقة مجرد مهزلة   | 
|   Tutar bence. İnsanlar hemen söylemeye başlar. Blim-blam.   | Open Subtitles |    لا ، لا يجب ، إنها تنتشر فحسب فيبدأ الناس فى ترديدها   | 
|   Evet, benimki de "M" ile başlıyor.   | Open Subtitles |    نعم، أما اسمي فيبدأ بحرف الميم   | 
|   Sonra da ulumaya başlıyor. İyice kontrolden çıktım.   | Open Subtitles |    فيبدأ بالنباح شئ خارج عن السيطرة   | 
|   Ve o soğurken, artık tüm o basınçla desteklenmez ve kendi ağırlığı altında çökmeye başlar.   | Open Subtitles |    وبذلك لا يسعه دعم نفسه إثر انعدام الضغط الكافي فيبدأ بالانهيار على نفسه تحت تأثير وزنه   | 
|   Bu yıldızların biri ölüp de beyaz bir cüce olduğunda eğer yeterince yakın mesafelerde iseler diğer yıldızdan malzeme çalmaya başlar.   | Open Subtitles |    عندما يموت أحد النجمين ويصبح القزم الأبيض فلو كان قريبًا بما يكفي فيبدأ بسرقة العناصر من النجم الآخر   | 
|   der. Ve Bell öğrencilerine açıklamaya başlar.    | TED |    فيبدأ بيل بتفسير ما حدث للطلبة.    | 
|   Ancak bu iş her zaman tek başlar Bay Curry.   | Open Subtitles |    كما الحال فيبدأ دائماً مع واحد، سيد (كاري)   | 
|   Biliyoruz ki yaşla beraber, nöronlar arasındaki bağlantılar-- nöronların birbiriyle konuşma biçimi, sinapslar-- kötüye gitmeye başlar; nöronlar ölür, beyin ufalmaya başlar ve bu sinir dokusunun bozulumuyla ilgili hastalıklara karşı hassasiyet artar.    | TED |    ونعلم أنه بالتقدم في السن، فإن الوصلات بين الخلايا العصبية -- طريقة اتصال الخلايا العصبية ببعضها، الوصلات العصبية -- تبدأ في التدهور؛ الخلايا العصبية تموت، فيبدأ الدماغ في الانكماش، وبالتالي ترتفع نسبة الإصابة بتلك الأمراض العصبية التنكسية.    |