| Ama çoğu kişi "Nitelikli federal Sağlık Merkezleri" sisteminin bir parçası olan bir klinikten randevu almaya çalışır. | TED | لكن الأغلبية يحاولون الحصول على موعد في عيادة تعد جزءًا من النظام تسمى المراكز الصحية المؤهلة فيدراليًا. |
| Şimdi, bir federal ajanı öldüren birinin arabasını rastgele bir araç mezarlığına atacağına inanmıyorum. | Open Subtitles | والآن، لا أظن أن شخصًا قتل عميلًا فيدراليًا سيترك سيّارته في ساحة خردة عشوائية |
| Ve federal yasa haline getirdiği şey şuydu: | Open Subtitles | قام بتقديمه في 2001 حينما كان سيانتورا, كان سيجعل منها قانونًا فيدراليًا مما سيجعل, حيث المواضيع هنالك شديدة التعقيد |
| Kapı görevlisine göre, federal bir polis. | Open Subtitles | وفقًا لما قالت موظفة البوابة فإنه كان مارشالاً فيدراليًا |
| 12 federal binayı koruyor. | Open Subtitles | اثنا عشر مارشالاً فيدراليًا يحرسون المبنى، |
| Siyahilerin oy kullanma arayışlarının onlarca yıldır süren reddi ve inkarı azaltacak federal protokol istiyoruz. | Open Subtitles | ونريد بروتوكولا فيدراليًا يقضي على الرفض المستمر منذ عقد والمنع غير القانوني للسود الراغبين في الاقتراع. |
| Bir federal Ajan'ı kaçırdın. | Open Subtitles | لقد إختطفت عميلًا فيدراليًا |