| North Face ile bir anlaşma yaptım. | Open Subtitles | جعلت شركة الإنتاج تتوصل لاتفاق مع " نورث فيس " |
| Beyler ben de size "Guitar Face"in anlamını sormak istiyordum... nereden çıktı bu? | Open Subtitles | . إذاً لقد كنتُ أعتزمُ أن أسألكم أيُّها الرفاق ماذا يعني (جيتار فيس)؟ |
| Wilke, Annie Barker'ın cumartesi akşamı vereceği partide Guitar Face'e iş ayarlamış. | Open Subtitles | ويلكي حجز فرقة "قيتار فيس" حتى يعزفوا في حفلة "أني باركير" يوم السبت ليلا. |
| Beni gruptan atabileceğinizi sandınız ve sonra Zack sen Yüz eritenle giriyorsun | Open Subtitles | تعتقد بأنّك يمكن أن ترفسني خارج الفرقة وبعد ذلك يأتي زاك مع فيس ميلتر |
| Tanımadığı bir yere gitmeyecektir. Tilki Surat ise her yerde olabilir. | Open Subtitles | هو لن يذهب لمكان لا يعرفه اما عن (فوكس فيس ) هي قد تكون في مكان |
| Weiss'e başka bir uçak için bilet almasını söyledim. | Open Subtitles | جعلت (فيس) يحجز تذكرة أخرى لكِ. |
| Karşınızda, eski Facebook üretim müdürü ve yazarı, Antonio García Martínez. | TED | هنا يحدثنا الؤلف ومدير الإنتاج في فيس بوك أنطونيو جارسيا مارتينيز |
| Indian Giver, Face the Music, Inside Dope, Off the Wall... | Open Subtitles | حسناً لدينا ( إنّديان غريفر )، ( فيس ذا ميوزك ) ( إنسايد دوب ) ، ( اوف ذا وال ) ( كات فايت ) ، ( ليت سبرنغ ) |
| Hannibal, B.A., Face Man ve.. biri daha vardı. | Open Subtitles | كان هناك هانيبال، بي أي و فيس مان... |
| Üçüncü filminin "Funny Face" olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | "أعتقدت بأن فيلمك الثالث هو"فني فيس |
| - Aptalca bir hareketti Face. | Open Subtitles | -هذا التحرّك كاد أن يفشل العمليّة (فيس ) |
| Face, ana silaha geç. 800 metre ilerimizde bir göl var. | Open Subtitles | (فيس) توجه للمدفعية الرئيسية هنالك بحيرة تبعد نصف ميل من هذا الموقع |
| Tamam, bütün bu iğneyle bayıItma fikri Hannibal ile Face'e ait. | Open Subtitles | حسناً الآن، تأثير الحقنة بأكمله قد زال (هانيبال) و (فيس) |
| Araç başı ortalama 3 dolardan hesaplarsak, videoyu yaklaşık olarak Guitar Face'in tekrar bir araya gelme turnesinde hazırlarız. | Open Subtitles | وبثلاثة دولارات زائداً صُغر السن سنكون قادرين على تمويل شريطنا "في الوقتُ الذي يكونَ به "جيتار فيس مستعدُ لِجولةَ لم الشملِ |
| En parlak döneminde G.M. Yüz binlerce insanı çalıştırıyorken Facebook 10.000'den az kişiye çalıştırıyor. | TED | في أوجها، "جنرال موتورس". توظّف مئات الآلاف، "فيس بوك" توظّف أقل من 10,000. |
| Ben Krater Surat! | Open Subtitles | أنا "كريتر فيس"! |
| Weiss'e başka bir uçak için bilet almasını söyledim. | Open Subtitles | جعلت (فيس) يحجز تذكرة أخرى لكِ. |
| 'Beni Facebook'a ekle. Sonra belki bir şeyler içmeye gideriz.' dedi. | Open Subtitles | قالت أضفني في الـ فيس بوك ثم يمكننا الخروج والشرب لاحقاً |
| Vic, çık dışarı bak bakalım... zencilerden tanıdık kimse var mı? | Open Subtitles | فيس,أخرج وأنظر أذا كان هناك أى أصدقاء. من الأقناع الأسود. |
| Fis. Sen uydun, sen oldun. | Open Subtitles | "فيس" صنعت , أصبحت |
| Lhotse YAMACl 7.1 32 metre | Open Subtitles | (وستو فيس)، 7,132 متر. |
| Aracın kontrolünü kaybettik, kontrolü gizli bir geri çağırma cihazı devraldı,... ..görünüşe göre Apophis bunu tüm ölüm uçaklarına yerleştirmiş. | Open Subtitles | بسب جهاز مخفي على ما يبدو أبو فيس ثبته في منزلقة الموت انتهى |
| Facemash de bunun için değil miydi? Benden korkuyorlar. Senden de korkacaklar. | Open Subtitles | وهذه كانت فكرة (فيس ماش)، إنهم خائفون مني وسوف يخافون منك أيضاً |
| Öldüğüm gün yakılan ateşten duman olarak yükselene kadar Vaes Dothrak'tan ayrılamam. | Open Subtitles | ليس بإمكاني مغادرة فيس دوثراك. حتى ما أنهض كدخان من المحرقة في يوم موتي |
| -Evet. -Özellikle Lhotse Yamacı'ndakileri. | Open Subtitles | خصوصاً ، فوق قمة (وستو فيس) |
| Yamaçtan indirip Ana Kamp'a gidiyoruz. | Open Subtitles | غادروا (فيس) وعودا إلى معسكر (القاعدة). أستديروا. |
| Bay Saverin'e TheFacebook fikriyle ne zaman gittin? | Open Subtitles | (متى تقدمت للسيد (سافرين بفكرة ( ذا فيس بوك )؟ |
| CA: Facebook'un bazı konuları ele alması ne kadar öncelikli? | TED | ك.أ: ما مدى أهمية ذلك لمجلس إدارة فيس بوك أنّ يعلنوا عن بعض المشاكل؟ |