Modern mülteci sistemi 2. Dünya Savaşı sonrasında bu adamlar tarafından oluşturuldu. | TED | إن نظام اللاجئين الحديث تم إنشاؤه في أعقاب الحرب العالمية الثانية من قبل هؤلاء الرجال. |
Soykırım sonrasında kullanılan Rwanda'nın geleneksel yargı sistemi. | TED | غاشاشا هي نظام قضائي تقليدي في رواندا تم استخدامه في أعقاب الإبادة الجماعية |
er geç kanıt teşkil eder. Bu mekanizma mağdurlara, savaş ve çatışma sonrasında, bir gün adalet ve hesap verme mecburiyetinin bulunabileceği konusunda umut vermektedir. | TED | توفر هذه الآلية الأمل للضحايا بأن العدالة والمحاسبة قد توجد في يوم ما في أعقاب الحرب والصراع. |
Maskeyle etrafta dolanıp duruyor bombalamanın hemen ardından tanınmış bir suçluyla köşene çekildin. | Open Subtitles | إنّك تتجول بقناع يختبىء مع مجرم معروف في في أعقاب سلسلة من التفجيرات |
Asıl başarılı olma sebebim ise; başarısızlığın hemen ardından en baştan başlamamdır. | Open Subtitles | السبب وراء كوني ناجح هُو لأنّ في أعقاب الهزيمة، أبدأ من جديد. |
Takdir edersiniz ki, son olan olayların ışığında yönetim kurulum bir avukat ordusuyla beraber yarınki etkinliğe verdiğimiz desteği çekmemizi tavsiye ettiler. | Open Subtitles | إنّي ممتنة لذلك، لكن في أعقاب هذا التطور الأخير فإن مجلس إدارتي وافق جيش محاميّ الشركة الذين نصحونا بالانسحاب من حدث الغد. |
Saldırının ışığında, belediye meclisi üyesi Kullens suçlama görüşmelerine kısa bir ara verdi. | Open Subtitles | في أعقاب الهجوم عضو المجلس كولن طالب بفاصل قصير لجلسات المسائلة |
Her ikisi de hortum sonrası ezilmiş bir halde bulundular. | Open Subtitles | كلاهما عثر عليهما مشوهين في أعقاب الإعصار |
En ünlüsü de Haiti'deki depremin sonrasında kullanıldı. | TED | وأشهر استغلال له كان في هايتي في أعقاب الزلزال. |
Gübre ve tarım ilacı firmaları, ilaçlama ve gübreleme sonrasında, zehirlenme durumunda ortaya çıkan klasik semptomları tümüyle reddediyor. | Open Subtitles | شركات الأسمدة، والمبيدات الحشرية، رفض تماما في أعقاب المبيدات والأسمدة، |
10 yıl sonra, Fransız Devrimi sonrasında, muhafazakâr yetkililer, Illuminati'nin sürgünden kurtulduğunu ve monarşinin yıkılışını planladığını iddia ettiler. | TED | وبعد مرور عقد، في أعقاب الثورة الفرنسية، ادّعى الكتّاب المحافظون أن المتنورين صمدوا ونجوا من النفي ونظموا الانقلاب على الحكم الملكي. |
Korkunç zulüm ve saldırıların sonrasında Belçika, Fransa gibi yerlerde ve tüm dünyada bazen şöyle düşünmek daha kolay, "Bunlar sosyopat olmalı, bunlar doğuştan şiddet yanlısı insanlar olmalı, | TED | في أعقاب حدوث أعمال وحشية أو هجمات في أماكن مثل بلجيكا، وفرنسا، وجميع أنحاء العالم، أحيانًا يكون من الأسهل أن نفكر: "مؤكد أن هؤلاء الأشخاص مختلون، وأن هؤلاء الأشخاص عنيفون بالفطرة، |
Suikastin sonrasında Booth'u tanıdığını ya da onu 14 Nisan 1865 akşamı gördüğünü iddia eden birçok tanık arasında.. | Open Subtitles | في أعقاب عملية الاغتيال (أدعى الكثير من الشهود معرفة (بوث أو رؤيته مساء اليوم من 14 أبريل 1865 |
Geleneksel diğer sanat türleri gibi Kabuki de 2. Dünya Savaşı'nın ardından popülerliği azaldı. | TED | كالأشكال الفنية التقليدية الأخرى، عانت الكابوكي في الوصول إلى مجدها في أعقاب الحرب العالمية الثانية. |
Devrimin ardından Christophe ve generaller, Jean-Jacques Dessalines ve Alexandre Pétion yeni hükûmette öne çıkan pozisyonlara yükseldi. | TED | في أعقاب الثورة، كريستوف والقائدان؛ جان جاك ديسالين، وألكسندر بيتيون صعدوا إلى أبرز المناصب في الحكومة الجديدة. |
ardından, 600'den fazla köpeği tedavi ettik. | TED | و في أعقاب ذلك تمكنا من علاج أكثر من 600 كلب. |
Metropolisteki zaferin ardından istilacıların çoğu Dünya'yı terk etti. | Open Subtitles | في أعقاب من الانهيار المدينة، وقد تراجعت معظم الغزاة من الأرض. |
Yaşanan son olaylardan sonra, polis yeni delillerin ışığında alarma geçti. | Open Subtitles | في أعقاب الأحداث الماضية، لم تكشفشرطةالإتحادعنأدلة جديدة... |
Belediye Başkanı Adams kayıp ve öldüğü düşünülürken başkan yardımcısı Remz nükleer saldırıya dair doğrulanmamış haberler ışığında herkesin sakin olmasını istedi. | Open Subtitles | مع عمدة آدمز اعتبر في عداد الموتى، نائب عمدة Remz دعا الى الهدوء في أعقاب تقارير غير مؤكدة |
Felâket sonrası başa geçmek için bir adım atıyor. | Open Subtitles | يسعى نحو القوّة في أعقاب مأساة. |