| Geçen Ekim ayında bunu bir defa denedim, yedi gün yemeyerek. | TED | فعلت هذا مرَّةً في أكتوبر الماضي، بان لا آكل لسبعة أيامٍ. |
| 2014 yılının Ekim ayında, otuz yılı aşkın bir süre sonra, Nijerya'nın Lagos kentine geri döndüm ve 64 Nollywood kişiliğinin fotoğrafını çektim. | TED | في أكتوبر من العام 2014، عدت لمدينة لاغوس بنيجيريا بعد أكثر من ثلاث عقود وقمت بتصوير 64 شخصية من نوليوود. |
| Mesela Ekimde olası bir sürpriz varsa bunu Şubat'ta duyuracağız. | Open Subtitles | لذا إذا أرادوا مباغتتنا في أكتوبر فسنفشي الأخبار في فبراير |
| - Birkaç yıl oldu. - Ekimde, altı yıl olacak. | Open Subtitles | منذ سنوات قليلة على الأقل انه منذ ست سنوات في أكتوبر |
| Onu son olarak Ekim'de ayaklanmadan hemen sonra gördüğümü yazmıştım. | Open Subtitles | آخر مرة كتبت لك في أكتوبر كان هنا، بعد الانتفاضة مباشرة. |
| 1820 Ekim'inde saltanatı trajik bir şekilde son buldu. | TED | في أكتوبر 1820، سار حكمه إلى نهايته المأساوية. |
| Okul kapılarını 1944 Ekiminde tekrar açtı. | Open Subtitles | المدرسة أعادت فتح أبوابها في أكتوبر 1944 |
| Bu gördüğünüz, 1992'nin Ekim ayında ABD'ye düşenlerden biri. | TED | هنا كويكب إقترب من الولايات المتحدة في أكتوبر ١٩٩٢. |
| Ve sonra, Ekim ayında yaptıkları ise şuydu: Deri hücreleri aldılar, bunları kök hücrelere dönüştürdüler ve bunları karaciğer hücrelerine dönüştürmeye başladılar. | TED | ومن ثم ما فعلوه في أكتوبر هو أنهم أخذوا خلايا جلدية وحولوها إلى خلايا جذعية وبدأوا في تحويلها إلى خلايا كبدية. |
| Geçtiğimiz Ekim ayında Hinistan'da tanıştık. Muhafazakar bir çevrede yetişmiş. | TED | قابلتها في أكتوبر الماضي في الهند و قد نشأت في بيئة محافظة. |
| John: 2011 Ekim ayında teşhis edildi, başlıca şikayetim nefes almaydı, zorlukla nefes alıyordum. | TED | جون: تم تشخيصي في أكتوبر 2011، والمشكلة الرئيسية كانت مشاكل في التنفس، صعوبة التنفس. |
| Geçtiğimiz Ekim ayında, hücresel mobil cihaz ve sim kartların dünyadaki insan sayısını geçtiği o değeri bile aşmış bulunuyoruz. | TED | تجاوزنا في أكتوبر الماضي ما أشارت إليه الاحصائيات عندما يكون عدد الهواتف الخلوية، ووحدة تعريف المشترك، يفوق عدد الناس. |
| Geçen sene Ekim ayında yirmi bir kız serbest bırakıldı. | TED | تم إطلاق سراح إحدى وعشرين فتاة في أكتوبر من العام الماضي. |
| Ekimde ciddi geri cekilmeleri inceleyecegim. | Open Subtitles | اوه ، أمر بأشياء جديه من التقهقر في أكتوبر |
| Geçen Ekimde hapisten kaçan gruptaymış. | Open Subtitles | كان جزء من الهروب الكبير في أكتوبر الماضي |
| Ekimde üniversite için Palermo ya taşınacağız. | Open Subtitles | في أكتوبر سنرحل إلي "باليرمو"، حيث سأذهب إلي الجامعة. |
| Bekleyen kararlar listesine yeni karar tasarımı Ekim'de koyacağım. | Open Subtitles | سأضع نسخة جديدة من مرسومي على الرصيف في أكتوبر |
| Geçen yıl Ekim'de bir çiftçi iki domuzunun işkence edilip iç organlarının alındığını bildirmiş. | Open Subtitles | في أكتوبر الماضي عثر أحد المزارعين على إثنين من خنازيره معذبين و مقطعين |
| Otele, açıldığı hafta yerleşmiş. -1912 Ekim'inde. | Open Subtitles | استأجر الغرفة في الأسبوع الأول من افتتاح الفندق في أكتوبر 1912 |
| Otele, açıldığı hafta yerleşmiş. -1912 Ekim'inde. | Open Subtitles | إستأجر الغرفه في الإسبوع الأول من إفتتاح الفندق في أكتوبر 1912 |
| Janet Williams aracılığıyla, 63 Ekiminde Lee... | Open Subtitles | وعن طريق جانيت ويليامز في أكتوبر '63 , استطاع أن يحصل على وظيفة |