| Hayatımın her an sona erebileceği fikri beni hayatın sunduğu şeylerin güzelliğini, sanatını ve korkusunu tamamen kucaklamam için özgür kılıyor. | Open Subtitles | إن فكرة انتهاء حياتي في أية لحظة تحررني لكي أقدّر تماماً الجمال والفن والهلع المصاحبة لكل ما يقدمه لنا عالمنا هذا |
| Çabucak gitmeliyiz, Almanlar her an dönebilir. | Open Subtitles | وعندها نستطيع ان نخلي المكان بسرعة قد يعود الالمان في أية لحظة. |
| her an ortaya çıkabileceği korkusu da, üzerimden zar zor atabildiğim o nahoş duyguların tekrar üzerime çökmesine neden oluyordu. | Open Subtitles | وخوفي من ظهورها في أية لحظة أفسح الطريق أمام ذلك الشعور الغير مريح الذي اعتدت عليه وقد تخلصت منه. |
| Anarşi Yolu'na bir kilometre uzaktayız. Onu her an görebilirsin. | Open Subtitles | نحن علي بعد نصف ميل تفريبا من شارع اناركي ستريانه في أية لحظة الان |
| birazdan çıkacaklar. Açıklamayı duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | سيخرجون في أية لحظة لا يمكنني الانتظار لأسمع تفسيرهم |
| Bu bilet sihirli. her an bir sinemaya girebiliriz. | Open Subtitles | هذه التذكرة سحرية، وهي تعمل فعلاً في أية لحظة سنتجه مباشرة إلى المسرح |
| Bu bilet sihirli. her an bir sinemaya girebiliriz. | Open Subtitles | هذه التذكرة سحرية، وهي تعمل فعلاً في أية لحظة سنتجه مباشرة إلى المسرح |
| Bence yapmalısınız. Burası her an havaya uçabilir. | Open Subtitles | عليكما أن تفعلا ذلك، قد يتداعى هذا المكان في أية لحظة. |
| Ruslar her an gelebilir diyen sensin. | Open Subtitles | قلت لنا انه الروس ممكن ان يكونوا هنا في أية لحظة |
| Bu şeyler her an yerden fırlayabilir. | Open Subtitles | هذه الأشياء يمكن أن تقفز فوق في أية لحظة. |
| Şimdi gitmelisin. Gitmelisin. Kjell Bjarne her an gelebilir. | Open Subtitles | لا بد أن تغادري الآن فقد يعود في أية لحظة ويسيء فهم الموقف |
| Alarmı çaldım. her an burada olabilirler. | Open Subtitles | لقد ضربت جرس الإنذار سيكون هنا في أية لحظة |
| - Millet, her an partiye son verilebilir. | Open Subtitles | يا رفاق، بجدية سيكون هناك حطام في أية لحظة هنا |
| - Millet, her an partiye son verilebilir. | Open Subtitles | يا رفاق، بجدية سيكون هناك حطام في أية لحظة هنا |
| Orada olduğunu biliyorum! Ailem her an eve dönebilir! | Open Subtitles | أعرف بأنّك هناك وأهلي سيعودون في أية لحظة للبيت |
| Sırrının her an ortaya çıkabileceğini bilmek. | Open Subtitles | وأن سرها الصغير من الممكن أن يُعلن في أية لحظة |
| Sana söylediğim gibi. Taş her an düşebilir. | Open Subtitles | كما أخبرتك, الحجارة كانت ستقع في أية لحظة |
| her an, düşünceleri arasında kaybolmuş bir şekilde, o kapıdan girebilir. | Open Subtitles | سيأتي في أية لحظة الآن ويدخل من هذا الباب تائهاً مع أفكاره |
| - ...diye duydum. Adam bize her an tazminat davası açabilir. | Open Subtitles | أجل، متأكد بأنّه سيرفع قضيّة في أية لحظة الآن |
| Kana bulandı ve her an ağlayacak gibi duruyor, ama çenesini kapatmaya devam ediyor. | Open Subtitles | إنه مغطى بالدم و يبدو في أية لحظة أنه سيبكي لكن الفتى يبقي فمه مغلقا |
| birazdan çıkacaklar. Açıklamayı duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | سيخرجون في أية لحظة لا يمكنني الانتظار لأسمع تفسيرهم |
| Hem diğer konuklar da havai fişekleri görmeye gelir yakında. | Open Subtitles | و الضيوف الآخرون سيصلون لمشاهدة الألعاب النارية في أية لحظة |