| Bayanlar ve baylar, New York reklamcılık Klübü'nün bu yıl dördüncüsü düzenlenen Reklamcılıkta Mükemmeliyet ANDY Ödülleri'ne hoş geldiniz. | Open Subtitles | "سيداتي سادتي، نرحبّ بكم، في نادي الإعلانات لنيويورك" "الحفل السنوي الرابع لجوائز أندي'' للتفوق في الإعلانات''." |
| Sence Reklamcılıkta başarılı olur muyum? | Open Subtitles | أتظن أني سأكون جيدا في الإعلانات ؟ |
| Senin, reklamcılık deneyimin olmaması ne kötü. | Open Subtitles | من المؤسف أن ليس لديك أيّ خبرة في الإعلانات. |
| Bu çıkıntıları reklamcılık günlerimden tanıyorum. | Open Subtitles | أعرف هؤلاء العجزة من أيامي في الإعلانات. |
| reklamlarda rol almak istiyordum, ama şimdi tam bir hiçim. | Open Subtitles | أردت العمل في الإعلانات التجارية, لكننّي لم أحصل على شيء |
| Biliyor musun, ben sekiz yaşımdayken, annem beni reklamlarda oynatmış. | Open Subtitles | أتعلمين؟ عندما كنت في الثامنة امي وضعتني في الإعلانات التجاريه |
| Galiba bu yüzden reklamcılık işindesin. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا هو السبب وراء عملك في الإعلانات. |
| Uyanık Öneri hakkında geniş çaplı araştırma yaptılar, ve şimdi hepsi reklamcılık sektöründeler. | Open Subtitles | دراسات اقتراح الإستيقاظ هي على نطاق واسع الآن وينتهي بهم الحال جميعاً في الإعلانات |
| reklamlarda ve Easy-Bake Fırınların kutularında Hasbro ürünü tamamen kızlara yönelik pazarlıyordu. | TED | في الإعلانات التجارية، وفي صناديق أفران الخبز سهلة التحضير هاسبرو يسوقوهم خصيصا للفتيات. |
| reklamlarda yapıyor göründükleri şeyleri gerçekten yapan oyuncaklar. | Open Subtitles | ألعاب تفعل في الواقع ما تفعله في الإعلانات. |
| Ama son zamanlarla genellikle reklamlarda oynadım. Ulusal kanallarda. | Open Subtitles | ولكن مؤخراً كان عملي في الإعلانات ، الوطنية غالباً |