| O Partide kostümü olmayanlar için kostüm veren bir yer vardı. | Open Subtitles | كانت هناك لوحة للناس في الحفلة الذين لم يرتدوا ملابس تنكرية |
| -Bunu söylemeni ilk olarak isteyen bendim. -Beyaz Partide mi? | Open Subtitles | كنت اول من طلب منك ان تقولها في الحفلة البيضاء |
| Bana bir iyilik yapıp Partide sizi gördüğünü doğrulayacak insanların ismini yazabilir misiniz? | Open Subtitles | هلاّ أسديتني معروفاً ودونتي أسماء الأشخاص الذين يمكنهم إثبات وجودكِ في الحفلة هناك؟ |
| O partideki herkesin hayatı bir şekilde sana bağlı. Öyle görünüyor. | Open Subtitles | كل فرد كان في الحفلة حياته وبقائه متصل بك بشكل ما |
| Yarın maskeli baloda bunu tüm dünyaya duyuracağım. | Open Subtitles | غداً، سأعلن ذلك للعالم في الحفلة التنكرية |
| Önemli değil, arabayı kriko ile kaldırıp yeni bir lastik takacak ve hiç vakit kaybetmeden üç numaralı Partiye gideceğiz. | Open Subtitles | سوف يرفعها و يغير الاطار و سوف نكون في الحفلة رقم ثلاثه في وقت قصير |
| Tartışıyorduk çünkü gene çöp bidonunda düzüşmek istiyordu.d Bense Partide kalmak istiyordum. | Open Subtitles | لأنها أرادت نفاية أخرى لنتضاجع فيها لكنني أردت أن أبقى في الحفلة |
| Neyse, geçen gece Partide konuştuğum o itfaiyecileri hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتعرفي مُقاتلوا النيران الذي كنت اتحدث اليهم في الحفلة بالأمس؟ |
| Beni sürüklediği Partide tanıştığım adamdan kat be kat erkeksin. | Open Subtitles | أنت أفضل من الرجلين الذين قابلتهما في الحفلة ـ حقاً؟ |
| Partide o da vardı. Onu geçen hafta kızları bıraktıkları ambarda görmüştüm. | Open Subtitles | كان في الحفلة, رأيته في المستودع حيث أحضروا الفتيات في الأسبوع الماضي |
| Partide 100'ü aşkın kişi vardı, çoğu şu anda burada, bu yüzden daha çabuk hesap görebilirim, daha çabuk... | Open Subtitles | حسنًا كان هناك أكثر من 100 شخص في الحفلة معظمهم متواجدين هنا الآن لذا كلما أسرعت في أخذ حساباتهم |
| Partide olduğunu gösteren bir kanıtımız yok, onu gören olmamış. | Open Subtitles | ليس هُناك دليل على وجودها في الحفلة لم يرها أحد |
| Partide yasa dışı sayılabilecek herhangi bir şey oldu mu? | Open Subtitles | هل حدث أي شيء في الحفلة قد يُعتبر غير قانوني؟ |
| Partide onca kadın varken biri neden sana tecavüz etsin? | Open Subtitles | بين جميع النساء في الحفلة لماذا قد يغتصبكٍ أحدهم ؟ |
| Ama geçen gece Partide çok güzel söyledin. | Open Subtitles | لكنكِ غنيتِ بشكل جميل تلك الليلة في الحفلة. |
| Ülserim var da. Partide içki içmeseydim keşke. Benim hatamdı. | Open Subtitles | أصبت بالقرحة، لم يتوجب علي الشرب في الحفلة كان ذلك خطأ |
| - Veya şu partideki iki küçük çocuk gibi... - Dedelerine fotoğraf albümü yapanlar! | Open Subtitles | أو الطفلين في الحفلة اللذان كانا يصنعان ألبوم لجدهما |
| partideki tek insan olmak zordur. Ne dediğimi anlıyor musun? | Open Subtitles | تَعْرفُ سيكون صعب عندما تكون الوحيدَ في الحفلة |
| Karşılığında da elimde yalnızca benim ve baloda dağıtmamış kısa bir pilicin fotoğrafları var. | Open Subtitles | وكل ما كسبته صوراً لي مع فتاة قصيرة لم تمارس الجنس في الحفلة |
| Lily'i üç numaralı Partide bulamayınca listedeki bir sonraki Partiye kadar yürüdüm. | Open Subtitles | لم اجد ليلي في الحفلة رقم ثلاثة لهذا مشيت للحفلة التي بعدها في القائمه |
| Eee, senin yaşlı adam konserde çalmana izin verecek mi? | Open Subtitles | إذا , هل رجلك العجوز سيجعلك أن تعزف في الحفلة |
| Bayanlar, sizleri daha sonra Parti de görmeyi çok isterim. | Open Subtitles | آنساتي, أتوقع كلياً أن أراكما فيما بعد في الحفلة البيضاء |
| Ama, Helen Teyze, son sınıftaki birinin beni baloya davet etmesi önemli bir konu. | Open Subtitles | و لكن يا خاله هيلين, إنها مشكلة أن يطلب مني شخص أن أرافقه في الحفلة الراقصة |
| Ama az önce üç numaralı Partideydim zaten. | Open Subtitles | لا .. ولكن انا كنتُ لتوا في الحفلة رقم ثلاثة |