| Hasta 30'ların ortasında kırık bacak ve kaburgalar, ciltte aşınma ve muhtemelen Boynunda hasar var. | Open Subtitles | في منتصف الثلاثينات. لديه شرخ في الساق و أضلع محطمة وبعض السحجات و احتمال وجود اصابة في الرقبة |
| Boynunda şah damarını parçalamış ve ölümüne sebep olmuş bir yara var. | Open Subtitles | لديه جرح في الرقبة الذي قطع الشريان السباتي، وهو ما جعله ينزف حتى الموت. |
| Boyunda bıçak yarası gibi görünüyor. | Open Subtitles | حسناً، يبدو إنها طعنة سكين في الرقبة. |
| 10000 yıl sana böyle bir boyun ağrısı verir! | Open Subtitles | عشرة آلاف سنة .ستسبب لك ألماً في الرقبة |
| Bu da kolundaki ve Boynundaki ağrı ve tutulmaları açıklıyor. | Open Subtitles | ولهذا كانت تشعر بالألم عندما تتثاؤب و تصلّب في الرقبة |
| boynundan küçük bir bıçakla bıçaklanıp, gemiden denize atılmış. | Open Subtitles | لقد طعنت في الرقبة بسكين صغير ثم رميت خارج السفينة |
| Kurbanları boyunlarından vurmuş, çelik yelek giydiklerini biliyordu. | Open Subtitles | الضحايا أصيبوا في الرقبة اذن الجاني كان يعرف أنهم يرتدون درعا للجسد |
| Çok feci dövülmüş ama Boynunda da izler var, yani boğarak öldürme de olabilir. | Open Subtitles | حسنا ، لقد تعرّّض لضرب شديد لكن هناك كدمات في الرقبة قد تكون محاولة خنق |
| Boynunda ağlamasına neden olacak kadar ağrısı var sol kolunda uyuşma var ve şu anda bilinci yerinde değil. | Open Subtitles | تيبّس في الرقبة كما أن التثاؤب يجعلها تبكي وهناك تنميل في ذراعها الأيسر وهي الأن غائبة عن الوعي |
| Boynunda bıçak yarası var. | Open Subtitles | لديه جرح طعن في الرقبة |
| Otopsi raporuna göre maktulün Boynunda birkaç tane çatlağa rastlanmış. | Open Subtitles | كسر شديد في الرقبة |
| - Diğerinde, Bayan Edmonds'un Boynunda ölümcül silah yarası. | Open Subtitles | الأخرى بجرح رصاصة في الرقبة |
| Boyunda ezilme yok. | Open Subtitles | لا كدمات في الرقبة. |
| Evet. Boyunda 7 tane omur bulunuyor. | Open Subtitles | يوجدُ سبعُ فقرات في الرقبة |
| Kurbanımızda kırık bir boyun, ezilmiş bir omurga birkaç bacak kırığı, parçalanmış leğen kemiği-- | Open Subtitles | أصيب ضحيتنا بكسر في الرقبة فقرات مسحوقة, عدة كسور بالأرجل, حوض مكسور... |
| Tıbbi olarak o bir boyun çıkıntısı. Yani, baksana bir haline. | Open Subtitles | طبيا هو إرتفاع في الرقبة |
| Boynundaki sarkık deri. Yaşlı kadınlardan hoşlanmamın nedeni bu. Boyunlarındaki sarkmış deri. | Open Subtitles | أحب أثر الغدة في النساء الكبيرات جلد لين في الرقبة |
| Boynundaki keskin yara cildin üst kısmında yüzeysel bir şekilde bu da gösteriyor ki yırtılma ve saplanma hareketi biri tarafından yapılmış, arabanın çarpması ile oluşmamış. | Open Subtitles | الأصابة من جراء القوة الحادة في الرقبة هو تماسي إلى سطح الجلد، مما يدل على طعن |
| Boynundaki ve vücudunun sol tarafındaki deri tamamen yanmış. Perineuma kadar uzanıyor. | Open Subtitles | حروق شديدة في الرقبة و أسفل الجانب الأيسر من جسمه ، تمتد حتى منطقة العجان |
| Ben deyince, ortadaki bir atı seç ve boynundan vur. | Open Subtitles | على ندائي إختاروا الحصان في المنتصف وأضربوه في الرقبة |
| Beşi de boyunlarından kesikler almış. | Open Subtitles | كل الخمسة فيهم رضة حادة القوى في الرقبة. |