| Geçmişte kumar ve diğer işlerde yardımcı olan polisler bile uyuşturucuya geldi mi yardımcı olmayacaklardır. | Open Subtitles | حتى دوائر الشرطة التي ساعدتنا في الماضي في القمار و غيره سترفض مساعدتنا عندما يتعلق الأمر بالمخدرات |
| Ama Saso sorun çıkarıyor. Zimmetine para geçirip kumar borçlarını ödüyor. | Open Subtitles | المشكلة ان ساسو يتلاعب بالحسابات ليسدد ديونه في القمار |
| Hatta... seni Pokerde yenebilecek birisini... bulabilirsen, düzenli bir hayat kur. | Open Subtitles | وحتى.. استقري اذا وجدت شخصا.. يمكنه غلبك في القمار |
| Pokerde sıfırı tükettiği için kötü hissediyor. | Open Subtitles | إنه يشعر بتأنيب الضمير لأنه خسر في القمار. |
| O sırada kızımın üniversiteye gitmesi için ayrılmış parayı Kumarda kaybetmiştim. | Open Subtitles | وبذلك الوقت، كنت أخسر في القمار , مال تعليم ابنتي الجامعيّ |
| Kumarda paranın hükmü geçer, en iyi oyuncunun borusu öter. | Open Subtitles | في القمار, المال هو الأهم, واللاعب الأفضل هو من يسيطر. |
| Sen Franky'Benim kumar ile bir problemim var' dört parmak ile konuşuyorsun. | Open Subtitles | أنت تتحدّث عن فرانكي الذي لديه أربعة أصابع و مشكلة في القمار آفي , ليست لدي موهبة تخاطر الأفكار عن بعد |
| Gluont restoranlardan para çalıp kumar oynardı.. | Open Subtitles | بلوران كان يسحب مالاً من المطعم و يستخدمه في القمار |
| Ne yazıkki kumar hastası Gluont parayı alıp Kumarda kaybetti. | Open Subtitles | و لكن بسبب القمار بلوران أخذ المال و خسرها كلها في القمار |
| 95bin doların bir kumar bahsi olması belki de hoşuma gidiyordur | Open Subtitles | يا إرلين يوجد أحد ما انتحل هويتي خسر 95 ألف دولار في القمار |
| kumar bağımlısı bir erkek kardeş olsa da ya da model kariyerine başlayacağını düşünen bir kız olsa da fark etmez. | Open Subtitles | لا يهمك حتى وان كان أخيك مَع مشكلة في القمار الإلزامي أَو فتاة تَعتقدُ |
| Ve Barney, sana hiç bir görev vermiyorum böylece kumar problemini kontrol altına almaya odaklanabilirsin. | Open Subtitles | بارني ، سأكلفك بعدم القيام بأي شيء حتى يمكنك التركيز على السيطرة على مشكلتك في القمار |
| Salonum vardı ama şansım yoktu: Pokerde. | Open Subtitles | حانة لكن بلا حظ دائماً أخسر في القمار |
| - Sen de! Pokerde hile yaparsın. | Open Subtitles | -وأنتَ أيضًا كنت تغشّ في القمار ! |
| - Ben Pokerde kazanırım. | Open Subtitles | -إنّي أفوز في القمار ! |
| Demişti ki; Kumarda sırası geldiğinde kazanacak tek kişi kumarhanenin kendisidir. | Open Subtitles | قال بأن الشخص الوحيد الذي يتقدّم أولاً في القمار هو الفائز |
| Henüz değil. Biraz param var. Kumarda şansιmι deneyecektim. | Open Subtitles | ليس الآن ، لقد وفرت قليلا من المال وسأجرب حضي في القمار |