ertesi gün saat 4:04'te, 404$ nakit para olarak verdik. | TED | في الساعة 4:04 في اليوم التالي وزعنا 404 دولار نقداً |
ertesi gün yel değirmen işi olağan devam etti ama Boksör katılmamıştı. | Open Subtitles | في اليوم التالي العمل في الطاحونة سار كالمعتاد لكنه الان بدون بوكسر |
ertesi gün Jill'in kayıp olduğunu öğrendiğimde, ...Tim aklıma gelen ilk kişi olmuştu. | Open Subtitles | عندما سمعت انها مفقودة في اليوم التالي تيم كان اول شخص فكرت فيه |
Birbirimize istediğimizi söylüyoruz ama Ertesi sabah yine yan yana oluyoruz. | Open Subtitles | يمكننا ان نقول ما نريده لكن في اليوم التالي نبقى موجودين |
Diğer konu, etkinliğin zamanlaması, başkanın göreve başlamasından bir gün sonra olmasıydı. | TED | والأمر الآخر هو توقيت الحدث، وكونه كان في اليوم التالي لتولي الرئاسة. |
WM: Geçen gün aldığım kahvede | TED | ويت: القهوة التي إشتريتها في اليوم التالي كان بها نجمة شيكاغو. |
Diğer gün neler olduğunu görmek için geri geldim ve tüm semti futbol maçı izlerken buldum, hem de bizim cihazları kullanarak. | TED | في اليوم التالي ذهبت لكي أختبر تلك الوحدة، ووجدت جميع الجيران يشاهدون مباراة كرة قدم اعتمادًا على جهازنا. |
Bir sonraki gün ondan bir e-posta aldım. Tüm fonu geri çekeceğini söylüyordu. | TED | في اليوم التالي تلقيت رسالة الكترونية من المطور تقول بأنه سيسحب كل التمويل |
ertesi gün, stres yoğunlaştı, ve Veronica'nın başa çıkma yolu da buydu. | Open Subtitles | في اليوم التالي إزداد الضغط شدة وكذلك طريقة فيرونيكا في التعامل معه |
Ben maç varmış gibi yapacağım, sonra ona gidemiyecek kadar çok hasta numarası yapacağım, yani ertesi gün okula gidemiyecek kadar "çok hasta" | Open Subtitles | ، سأتظاهر أن هناك مباراة ، لكنني لن أذهب لأنني أتظاهر بالمرض و بالتالي مريض جداً . في اليوم التالي ولن أذهب للمدرسة |
ertesi gün. Bana güven sen, iyi biri değil o. | Open Subtitles | في اليوم التالي فقط ثقي بي، إن ليس قتى صالح |
ertesi gün ben ve arkadaşlarım daha zorlu bir kampa gönderildik. | Open Subtitles | في اليوم التالي تماماً أُرسلت أنا وأصدقائي إلى مخيم صعب جداً |
Hemen ertesi gün, bir tanesi tapınağa gelip dinimize saygısızlığını açığa vurdu. | Open Subtitles | في اليوم التالي واحد منهم سار في المعبد بنفسه و عظ الدنس |
ertesi gün döndüğümde çoktan üzerleri çizilmişti. | TED | عدت في اليوم التالي , ووجدت انه قد تم تمزيقها. |
Bunun cevabı şu; bizim Ertesi sabah doktorumuzu arayıp reçetemizi değiştireceğimizi umuyorlar. | TED | الجواب هو أنهم يتوقعوننا أن نتصل بأطبائنا في اليوم التالي ونطلب تغيير الوصفة. |
Ertesi sabah istasyonda mendil sallanmadı. Boğazlarına bir yumruk tıkandı; | Open Subtitles | في اليوم التالي أخذته للقطار لكنهما لم يلوّحا لبعض |
Onu gördükten bir gün sonra, inzibatlar onu parmaklıklara asılı buldular. | Open Subtitles | في اليوم التالي لزيارتي له وجده رجال الشرطة متدلياً من العوارض |
O yüzden ona bu fikirden bahsetmeyecektim, ama bir gün sonra kendimi kontrol edemeyip ona söyledim. | TED | حسناً .. لنعد الى قصتنا .. كنت لا اريد ان اخبرها عن مشروعي ولكن في اليوم التالي لم اتمالك نفسي .. واخبرتها |
Daha önce bundan bahsetmedim ama Geçen gün Maurizio ile karşılaşmıştım. | Open Subtitles | في اليوم التالي بعد التصوير ذهبت مع سينيور مونتاني |
Geçen gün bir kız gördüm, çirkin mi çirkin. | Open Subtitles | نعم , نعم انا رأيت تلكم الفتاة في اليوم التالي كانت قبيحة |
Bir gün geliyorum, konuşuyoruz,... ..Diğer gün hiç tanışmamış gibi oluyoruz. | Open Subtitles | يوم ما يمكن أن أصعد وأتكلّم معك، في اليوم التالي نحن سنجتمع. |
Arabana yalpalayarak gidiyordun ve bir sonraki gün yine aynı şeyi yapıyordun. | Open Subtitles | تترنح الى أن تصل الى سيارتك وتعمل الشيء نفسي في اليوم التالي |
Babam Belfast'ta görev yaparken müfrezesindeki çavuş bir gece sarhoş oluyor ve bölgenin yerlisi bir kıza ertesi günkü operasyonu anlatıyor. | Open Subtitles | عندما عمل أبي في بيلفاست رقيب في فصيلته شرب لوقت في الليل وقال لفتاة محلية ماذا كانت العملية في اليوم التالي |
ertesi günü Tahrir Meydanındaydım. | TED | ذهبت مباشرة في اليوم التالي إلى التحرير |