| Askerler, Land Rover'in dört bir yanını sarmıştı. | Open Subtitles | حرس ايليت الخاص به كانو منتشرين في جميع انحاء روفر لاند |
| Askerler, Land Rover'in dört bir yanını sarmıştı. | Open Subtitles | حرس ايليت الخاص به كانو منتشرين في جميع انحاء روفر لاند |
| Artk dünyanın her yerinde üsleri var. | Open Subtitles | لديهم قواعد جويه كثيرة في جميع انحاء العالم |
| Crockery Barn hangisi? Krallığın her yerinde var. Ah. | Open Subtitles | الان اية انيه فخاريه انهم في جميع انحاء المملكه هذا الخطأ ، لا يمكنه ان يقول لك اين الشخص و لكنه فقط يريك صور له |
| Bunlar topluluklar ve bu dünyanın her tarafında oluyor. | TED | هذه مجتمعات و هذا يحصل في جميع انحاء العالم |
| Cildimizin altında, her tarafında, başka hiçbir primatta bulunmayan bir yağ dokusu var. | TED | الموجودة تحت جلدنا، الاطبقة موجودة في جميع انحاء جسمنا لا شيء اقل منه في اي من الرئيسيات |
| Mugabe, gelecekte ülkedeki İngiliz denetimini ortadan kaldırmak için bu olayı koz olarak kullanacak. | Open Subtitles | موغابي سوف يستغل هذه المحاكمة اعلاميا لتدمير مصداقية المملكة المتحدة في جميع انحاء المنطقة |
| Kasabanın her yerine yayılıyorsa, nasıl oldu da daha önce duymadık? | Open Subtitles | اذا كان هذا الشيء يحدث في جميع انحاء المدينة لماذا لم نستطع ان نسمع بهذا الشيء |
| Bugün kasabanın dört bir yanında yüzleri dikilen insanlar var ya? | Open Subtitles | الناس الذين وجوههم مخيطة في جميع انحاء المدينه اليوم |
| Parçalar dünyanının dört bir yanına dağıtıldı ve asırlar boyu gizli kaldı. | Open Subtitles | وتناثرت القطع في جميع انحاء الارض و بقيت مخبئ لعصور |
| Bugün kasabanın dört bir yanında yüzleri dikilen insanlar var ya? | Open Subtitles | الناس الذين وجوههم مخيطة في جميع انحاء المدينه اليوم |
| Cehennemin dört bir yanında kürtajla alınmış fetüsler mi var diyorsun? | Open Subtitles | لذا انت تقول انه هناك الكثير من الاجنة المجهضون في جميع انحاء الجحيم؟ |
| Dünyanın dört bir yanında dostlarım var. | Open Subtitles | لدي اصدقاء في جميع انحاء العالم |
| Muhtemelen Boston'un dört bir yanındaki vergi veren vatandaşları hedef alan kişidir. | Open Subtitles | على الارجع نفس الاشخاص الذين يستهدفون دافعي الضرائب في جميع (انحاء (بوسطن |
| Bu grubun, Meksika'da üslenmiş olmalarına karşın ABD'nin her yerinde faaliyetleri var. | Open Subtitles | بالرغم من أن هذه المجموعة مركزها في المكسيك .. إلا أنها تقوم بعملياتها في جميع انحاء الولايات المتحدة |
| Naomi, dünyanın her yerinde hastane açıyor. | Open Subtitles | ناعومي تبني مستشفيات في جميع انحاء العالم |
| Ülkenin her yerinde şirketin daireleri var böyle. | Open Subtitles | لدينا شقق خاصة بالشركة في جميع انحاء الدولة |
| Hem yolun her tarafında bir sürü salak var zaten. | Open Subtitles | وهناك حفنة من المغفلين متناثرين في جميع انحاء الطريق. |
| Şu anda Orta Avrupa'nın her tarafında, ...uyuşturucu kaçakçılığından banka soygununa ve insan kaçakçılığına kadar her şeyde parmakları var. | Open Subtitles | الآن، هم يسيطرون على كل شيء ابتداءً من تهريب المخدرات حتى سرقة البنوك الى الإتجار بالبشر في جميع انحاء أوروبا الوسطى |
| Kasabanın her tarafında meth laboratuarları peydah oluyor. | Open Subtitles | لدينا مختبرات في جميع انحاء المدينة |
| Bu da bize ülkedeki havaalanlarından 300 tane yüksek kaliteli teknoloji ünitesi getirecek. | Open Subtitles | ذلك يعطينا مايصل الى 300 من وحدات التصوير التكنولوجية المتقدمة في المطارات في جميع انحاء البلد |
| Bir şekilde kaçtı ve şimdi de şehrin her yerine Fae sırlarını resmediyor. | Open Subtitles | نوعا ما هو هرب والان هو يرسم اسرارهم في جميع انحاء المدينة |