Gelip seni alana kadar Hücrende beni bekle. | Open Subtitles | سوف تنتظر في زنزانتك حتى آتي و آخذك. سيارتك ستكون هنا خلال 25 دقيقة. |
Hücrende oturmuş, ... günlüğümü okuyor, ölümünü bekliyorsun. | Open Subtitles | و انت تجلس هناك في زنزانتك تقرأ مفكرتي و تنتظر إعدامك |
Geceleri kızları senin Hücrende mi tutuyorlar? | Open Subtitles | هل يبقون الفتيات في زنزانتك طوال الليل ؟ |
Daha fazla acı çekmektense Hücrende ölmeye hazırdın. | Open Subtitles | كنتي مستعدة للموت هناك في زنزانتك بدلا من أن تعاني لفترة أطول |
-Vale. Anlıyorum,senin zindanında tutuluyor. Sadece nedenini merak ediyorum. | Open Subtitles | علمت أنّه محتجزٌ في زنزانتك و انتبابني الفضول لمعرفة السبب |
bu gece bu sorunun cevabını hüçrenin içinde düşünürsün.. | Open Subtitles | حضر جواب لهذا السؤال في زنزانتك هذه الليلة |
Yoksa kendine olan o günlük telkin sözlerini, Hücrende söylemeye başlayabilirsin. | Open Subtitles | أو ستبدأين بممارسة التحفيز اليومي في زنزانتك أو ستبدأين بممارسة التحفيز اليومي في زنزانتك |
Vakit geç. Hücrende olmalısın. | Open Subtitles | الوقت متأخر، ينبغي أن تكون في زنزانتك |
Bunu Hücrende bırakmışsın. | Open Subtitles | تركت هذا في زنزانتك القديمة |
Bunlar Hücrende kalmış. | Open Subtitles | لقد وجدنا هذا في زنزانتك |
Hücrende gidersin. | Open Subtitles | بإماكنك فعل ذلك في زنزانتك |
Hücrende bir adamımız var. | Open Subtitles | لدينّا الرجل، في زنزانتك |
Bunu senin Hücrende bulduk | Open Subtitles | وجدت هذه في زنزانتك |
Hücrende. | Open Subtitles | إنه في زنزانتك. |
Hücrende gördüm. | Open Subtitles | رأيتُها في زنزانتك . |
Normalde zindanında seni ziyarete geldiğimde daha şevkli davranırsın. | Open Subtitles | عادةً ما تكون أكثر اندفاعاً حينما آتي لزيارتك في زنزانتك |
bu gece bu sorunun cevabını hüçrenin içinde düşünürsün.. | Open Subtitles | حضر جواب لهذا السؤال في زنزانتك هذه الليلة |