"في شعري" - Traduction Arabe en Turc

    • Saçımda
        
    • saçlarım da
        
    • Saçlarımı
        
    • saçlarımın arasında
        
    Koleraya, kanlı ishale yakalanırım, yatağımda pire, Saçımda Araplar, ama siyasetçilere yakalanmam. Open Subtitles سآخذ الكوليرا ، والدوسنتاريا، البراغيث في سريري، والعرب في شعري ، و لكننى لا أستطيع أخذ السياسيون
    Saçımda çiçekler, yıllar geçip gitti ama ben her dem tazeyim. Open Subtitles ومع بعض الورود في شعري ربما تكون السنين قد مرت بي لكني سأظل دوما شابة
    Saçımda, cildimde, ciğerimin içindeler. Open Subtitles انهم أرقات انهم في شعري على جلدي و حتى في فمي
    Yılandan parmaklarım örümcekten saçlarım da Open Subtitles أصابع كالأفاعي وعناكب في شعري
    Benimkinde, genelde Saçımda bir parça sakız olur, ve kel kalasıya kadar Saçlarımı yolup dururum. Open Subtitles في حلمي حلمت أن دائما هناك علكه في شعري و ظللت أشدها و أشدها حتي أصبحت صلعاء
    Kokuyorum ve saçlarımın arasında bir örümcek ailesinin gezdiğini hissediyorum. Open Subtitles رائحتي سيئة وأعتقد انه ربما لدي عائلة عناكب في شعري
    Saçımda rüzgârı hissetmek, çimleri hissetmek ve yalnızca arkadaşlarımla zaman geçirmek. Open Subtitles والشعور بالرياح تلعب في شعري والعشب والاستمتاع بالوقت مع أصدقائي
    Saçımda bıçak veya baska birsey sakladıgımı mı düsünüyorsunuz Open Subtitles هل تعتقد أنني أخبئ سكين في شعري أو شيء من هذا القبيل
    Saçımda, hala dün geceden kalma kusmuk var. Open Subtitles أعني أنه قد لا يزال هنالك قيء في شعري من ليلة البارحه
    Hatırladığım son şey, Saçımda kırılmış yumurtalarla uyanmamdı. Open Subtitles الأمر التالي الذي علمته أنني إستيقظت مع وجود بيض مخفوق في شعري
    Otobüste bir kadın vardı, benim de Saçımda plastik bir papatya. Open Subtitles كانت هناك امرأة في الحافلة وأنا كان لدي زهرة الأقحوان في شعري
    - Gary, içeri gir. - Hayır, Saçımda kırıklar var. Open Subtitles غاري، إصعد لا، لدي كدمة في شعري
    Çünkü pizzacım geliyor ve şu an Saçımda bir uçak var! Open Subtitles -لماذا قد أفعل ذلك ؟ لان رجل توصيل البيتزا قادم و أنا الأن لدي طائرة في شعري
    Ama benim için daha şaşırtıcı olan Jenny ve Rosie'nin ailesiyle geçirdiğim onca zamanda - onlarla takılırken, oynarken, hatta fiziksel temas ederken bile - Rosie, ellerini Saçımda gezdirene kadar bana siyahi olduğumu sormayı düşünmemişti. TED لكن الذي أدهشني أكثر في خلال كل هذه الوقت الذي قضيته برفقة عائلة جيني و روزي، وخروجي معهم، ولعبي معهم، وحتى تفاعلي الجسدي معهم، وحتى قبل أن تضع روزي يدها في شعري لتفكر في أن تسألني عما إذا كنت سمراء.
    Bence Saçımda güzel durdu. Sence nasıl? Open Subtitles اعتقد انها تبدو جميلة في شعري
    - Beyazdı. - Saçımda ak yok. Open Subtitles كانت رمادية - مامن شيب في شعري -
    Yılandan parmaklarım örümcekten saçlarım da Open Subtitles أصابع كالأفاعي وعناكب في شعري
    - Evet. Bir keresinde ne olacak diye Saçlarımı yakmıştım. Open Subtitles ‫مرة أضرمت النار في شعري ‫فقط لرؤية ما سيحدث
    Havada hafif rüzgâr var Peter Griffin saçlarımın arasında Open Subtitles هناك نسيم في الهواء بيتر قريفن في شعري

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus