Koleraya, kanlı ishale yakalanırım, yatağımda pire, Saçımda Araplar, ama siyasetçilere yakalanmam. | Open Subtitles | سآخذ الكوليرا ، والدوسنتاريا، البراغيث في سريري، والعرب في شعري ، و لكننى لا أستطيع أخذ السياسيون |
Saçımda çiçekler, yıllar geçip gitti ama ben her dem tazeyim. | Open Subtitles | ومع بعض الورود في شعري ربما تكون السنين قد مرت بي لكني سأظل دوما شابة |
Saçımda, cildimde, ciğerimin içindeler. | Open Subtitles | انهم أرقات انهم في شعري على جلدي و حتى في فمي |
Yılandan parmaklarım örümcekten saçlarım da | Open Subtitles | أصابع كالأفاعي وعناكب في شعري |
Benimkinde, genelde Saçımda bir parça sakız olur, ve kel kalasıya kadar Saçlarımı yolup dururum. | Open Subtitles | في حلمي حلمت أن دائما هناك علكه في شعري و ظللت أشدها و أشدها حتي أصبحت صلعاء |
Kokuyorum ve saçlarımın arasında bir örümcek ailesinin gezdiğini hissediyorum. | Open Subtitles | رائحتي سيئة وأعتقد انه ربما لدي عائلة عناكب في شعري |
Saçımda rüzgârı hissetmek, çimleri hissetmek ve yalnızca arkadaşlarımla zaman geçirmek. | Open Subtitles | والشعور بالرياح تلعب في شعري والعشب والاستمتاع بالوقت مع أصدقائي |
Saçımda bıçak veya baska birsey sakladıgımı mı düsünüyorsunuz | Open Subtitles | هل تعتقد أنني أخبئ سكين في شعري أو شيء من هذا القبيل |
Saçımda, hala dün geceden kalma kusmuk var. | Open Subtitles | أعني أنه قد لا يزال هنالك قيء في شعري من ليلة البارحه |
Hatırladığım son şey, Saçımda kırılmış yumurtalarla uyanmamdı. | Open Subtitles | الأمر التالي الذي علمته أنني إستيقظت مع وجود بيض مخفوق في شعري |
Otobüste bir kadın vardı, benim de Saçımda plastik bir papatya. | Open Subtitles | كانت هناك امرأة في الحافلة وأنا كان لدي زهرة الأقحوان في شعري |
- Gary, içeri gir. - Hayır, Saçımda kırıklar var. | Open Subtitles | غاري، إصعد لا، لدي كدمة في شعري |
Çünkü pizzacım geliyor ve şu an Saçımda bir uçak var! | Open Subtitles | -لماذا قد أفعل ذلك ؟ لان رجل توصيل البيتزا قادم و أنا الأن لدي طائرة في شعري |
Ama benim için daha şaşırtıcı olan Jenny ve Rosie'nin ailesiyle geçirdiğim onca zamanda - onlarla takılırken, oynarken, hatta fiziksel temas ederken bile - Rosie, ellerini Saçımda gezdirene kadar bana siyahi olduğumu sormayı düşünmemişti. | TED | لكن الذي أدهشني أكثر في خلال كل هذه الوقت الذي قضيته برفقة عائلة جيني و روزي، وخروجي معهم، ولعبي معهم، وحتى تفاعلي الجسدي معهم، وحتى قبل أن تضع روزي يدها في شعري لتفكر في أن تسألني عما إذا كنت سمراء. |
Bence Saçımda güzel durdu. Sence nasıl? | Open Subtitles | اعتقد انها تبدو جميلة في شعري |
- Beyazdı. - Saçımda ak yok. | Open Subtitles | كانت رمادية - مامن شيب في شعري - |
Yılandan parmaklarım örümcekten saçlarım da | Open Subtitles | أصابع كالأفاعي وعناكب في شعري |
- Evet. Bir keresinde ne olacak diye Saçlarımı yakmıştım. | Open Subtitles | مرة أضرمت النار في شعري فقط لرؤية ما سيحدث |
Havada hafif rüzgâr var Peter Griffin saçlarımın arasında | Open Subtitles | هناك نسيم في الهواء بيتر قريفن في شعري |