| hafta sonu için Geleneksel Northside Kickball turnuvasına kaydettirdim bizi. | Open Subtitles | سجّلت أسامينا لبطولة ''نورثسايد'' لكرة القدم في عطلة الاسبوع هذه. |
| Bu hafta sonu Jersey'deki aşçılık fuarına gidiyorum. | Open Subtitles | سأذهب لمعرض الطبخ في جيرسي في عطلة الاسبوع |
| Merak ediyordum da acaba benimle hafta sonu çıkabilir misin? | Open Subtitles | لقد كنت اتسال اذا كان ممكن ان ادعوكي الى الخروج معي في عطلة الاسبوع |
| Bu hafta sonu hep birlikte oraya gidebiliriz, saklamak istediğimiz eşyaları paketleyip, aile gezisi yapabiliriz. | Open Subtitles | , يمكننا ان نذهب كلنا إلى هناك في عطلة الاسبوع , و نجمع كل شئ نريد الاحتفاظ به و تكون رحلة عائلية |
| Hafta sonunda benimle görüşmeniz büyük incelik. | Open Subtitles | من الجيد أنك تستقبلني في عطلة الاسبوع " أنا "هيركيول بوارو |
| Evet, hafta sonu bir yerlere gidecektik ama Charlie çıkageldi. | Open Subtitles | أجل, كان من المفترض أن نذهب في عطلة الاسبوع هذه بعيداً |
| Hem hafta sonu Jacksonville'de yapacak islerim var. | Open Subtitles | لدي شيء في عطلة الاسبوع تلك سأذهب لمنطقة جاكسون فيل |
| Hayır. Sadece hafta sonu seninle biraz uğraşmak istedim. | Open Subtitles | ظننتها ستكون خدعةً للمبيتِ عندكِ في عطلة الاسبوع. |
| Her ne kadar tüm hafta sonu boyunca, iki tane erkekle başa çıkmanın ne kadar yorucu olacağını söylemiş olsam da. | Open Subtitles | رغمَ أنّي قلتُ أنّ سيكون شاقّاً عليّ لأعتني بولدين في عطلة الاسبوع كلّها. |
| En azından ben onu yeni kız arkadaşımla hafta sonu bir yerlere götürmüyorum. | Open Subtitles | عالأقل انا لم أاخذها بعيدا في عطلة الاسبوع مع حبيبتي الجديدة |
| Bu hafta sonu şehir dışında bir vakaya bakma şansın var mı? | Open Subtitles | هناك احتمال انك ستكون تعمل على قضية في عطلة الاسبوع هذه؟ |
| Tamam, gelecek hafta sonu için hepimiz otelde yerlerimizi ayırttık. | Open Subtitles | سنحصل على غرف في الفندق في عطلة الاسبوع. |
| Bu hafta sonu, şehre gelecek, taraf değiştirmiş bir KGB ajanına yüz bin dolar vereceğim. | Open Subtitles | حسنا. حسنا, في عطلة الاسبوع سامنح مئة الف نقدا لمنشق من الاستخبارات الروسية الذي سيأتي للبلدة |
| O hafta sonu şehir dışındaydık. | Open Subtitles | لقد كنا خارج ألمدينه في عطلة الاسبوع هذه |
| - Geçen hafta sonu tanıştık. | Open Subtitles | أنا فقط ألتقيتها في عطلة الاسبوع الاخيره |
| hafta sonu gerçek bir mağazaya gidip bizzat almam lazım. | Open Subtitles | منتهيه اذاً الان يجب ان اذهب الى المحل الحقيقي لها في عطلة الاسبوع هذه |
| Bunun yerine hafta sonu yatarken kalabilirdik. | Open Subtitles | كان بإمكاننا البقاء في الفراش في عطلة الاسبوع بدلا من هذا |
| Sonra bu profesyonel müzisyenler kullanmaya başladı, Coachella'daki gibi, geçen hafta sonu Jurassic 5 bunu sahnede kullandı ve bu yakınlarda Brooklyn'den bir DJ geçen ay bunu yaptı. | TED | و عندها بدأ كل هؤلاء الموسيقيين المحترفين بإستخدامه مثل عند كوتشيلا. في عطلة الاسبوع الاسبوع الماضي چراسيك 5 استخدموه في المسرح. و هذا الدي چي من بروكلين. من هنا و قام ببناء هذا الشهر الماضي |
| Anne,bu hafta Chris'in odasında uyumama imkan yok! | Open Subtitles | أمي ، مستحيل ان أشارك كريس غرفة النوم في عطلة الاسبوع. |
| Hafta sonunda benimle görüşmeniz büyük incelik. Hercule Poirot. | Open Subtitles | من الجيد أنك تستقبلني في عطلة الاسبوع " أنا "هيركيول بوارو |