| Çünkü Bu yaşta, benimkiler gibi dudaklar sürekli çatlar. | Open Subtitles | rlm; لأن في عمري هذا rlm; ومع تشقق شفاهي هكذا |
| Bunu yapamam, Harry, Bu yaşta olmaz. | Open Subtitles | لا أستطيع فعل هذا يا هاري) ، ليس في عمري هذا) |
| Bu yaşımda bile kayıp medeniyetleri aramaya devam edebiliyorum. | TED | وحتى في عمري هذا يمكنني الاستمرار في البحث عن الحضارات المفقودة. |
| Ama ben toparlanmıyorum, Bu yaşımda bile. | Open Subtitles | أجل، خاصة في عمركِ , لكنني لا أتعافي من شئ حتى في عمري هذا |
| Danışmanım, Benim yaşımda dil öğrenmenin çok zor olduğunu ve Mandarin'in en zoru olduğunu söyledi. | Open Subtitles | .. أخبرني مستشاري أن تعلّم لغة في عمري هذا سيكون صعباً والصينية من أصعب اللغات .. أذاكر وأذاكر ، ولكن لازلت |
| Elbette, Benim yaşımda kariyer değiştirmek zor. | Open Subtitles | أن أقوم بتغيير مهنتي في عمري هذا حسناً, ولكني لا أعرف |
| Benim yaşımdaysan, gerçekle olduğu gibi yüzleşirsin. | Open Subtitles | في عمري هذا انظر مباشرةً للحقيقة |
| Kadın pedi. Bu yaşta ihtiyacım olmuyor. | Open Subtitles | ألويـــز - لا أستخدمها في عمري هذا - |
| Bu yaşta hamile miyim? | Open Subtitles | في عمري هذا... أنا حامل؟ |
| Bu yaşımda çişimi bile kuvvetle yapamamam ne kötü. | Open Subtitles | انه سئ للغاية ليس لديّ قوة حتى للتبول في عمري هذا |
| Bu yaşımda, bir erkeğin benden öyle bahsetmesini isterdim. | Open Subtitles | أود تجربة شعور أن يتحدث رجل عني بتلك الطريقة في عمري هذا |
| Bu yaşımda sana yeni şeyler öğretecek değilim. | Open Subtitles | لا أريدكِ أن تعلميني أشياء جديدة في عمري هذا |
| Benim yaşımda birinin derisiyle ilgilenmezsin herhalde. | Open Subtitles | لا أعتقد أنَّكَ ستهتم بالبشرة في عمري هذا |
| Benim yaşımda hasta olmak tehlikeli bir lükstür. | Open Subtitles | المرض هو أمر لا مفر منه في عمري هذا |
| Benim yaşımda? | Open Subtitles | في عمري هذا ؟ |
| Annem o benim. Benim yaşımdaysan hepsi birilerinin annesi veya büyükannesidir. | Open Subtitles | (ستيف) في عمري هذا, جميع الأمهات و الجدات. |