| Onunla görüşmelerimizin ikisinde de, aynı giysiyi giyiyordu. | Open Subtitles | في كلتا المرتين التي قابلتها فيهما تكون مرتدية نفس الرداء |
| Eğer bize yalan söylersen, bu seni ikisinde de suç ortağı yapar. | Open Subtitles | تكذبين علينا، وذلك يجعلكِ شريكة في كلتا التُهمتين، |
| O sana kalms. Öyle ya da böyle, sana güvenebilmeliyim. | Open Subtitles | لك الحرية في القرار، في كلتا الحالتين ساعتمد عليك. |
| Öyle ya da böyle, bunun için para gerekiyor ve bu para sende yok. | Open Subtitles | ,أنت في كلتا الحالتين تحتاج للمال وهذا شيء ليس لديك |
| Her ikisi de bebekleri pişirme olayı ve bu kötü bir şey. | Open Subtitles | في كلتا الحالتين، إنه حساء أطفال، وهو أمر سيء |
| Her şekilde, onu bulabilmemizin bir yolu yok. | Open Subtitles | في كلتا الحالتين التي لدينا لاطريقة لإيجادها |
| Ama sonuç Ne olursa olsun, emin olduğum bir şey var: Yolculuk sürprizlerle dolu olacak. | TED | ولكن في كلتا الحالتين, هنالك شيء واحد انا متأكد منه: ستكون الرحلة مليئة بالمفاجآت. |
| her iki şekilde de yetersiz görünürüm ve o da yayımcı olur. | Open Subtitles | في كلتا الحالتين، مصيري أن أبدو عاجزاً وهي تنال وظيفة الناشر |
| Ölüm darbesi her ikisinde de neredeyse aynı noktaya inmiş. | Open Subtitles | حسنا الضربة القاتلة في كلتا الحالتين كانت تقريبا في نفس المكان |
| Her ikisinde de, tek başına bu kupayı kaldırıp kocasının kafasına 6 tane darbe indirmiş olamaz. | Open Subtitles | في كلتا الحالتين، لا يمكنها رفع هذا الكأس، يسمح لها بسحق زوجها لوحدها على مستوى الرأس به ست مرات متتالية. |
| Büyürken iki ayrı okuldan atılmıştı, her ikisinde de yangın çıkarmak nedeniyle. | Open Subtitles | خلال نشأته طرد من مدرستين في كلتا المرتين لأنه أشعل حريقا |
| Bu gün bana iki kez çekti ve ikisinde de kazandım. | Open Subtitles | لقد قامت بسحبي مرتين اليوم، ولقد فزت في كلتا المرتين. |
| Öyle ya da böyle, kararını şimdi vermelisin. | Open Subtitles | في كلتا الحالتين، عليكَ القيام بذلك الآن |
| Öyle ya da böyle, kendini böyle harap etmeye bir son vermelisin. | Open Subtitles | و في كلتا الحالتين, يجب أن .تتوقّفي عن عمل هذا بنفسك |
| Öyle ya da böyle, gerçek ölümle yüzleşmeyi bekliyorum zaten. | Open Subtitles | إنني متأهب لملاقاة الموت الحقيقي في كلتا الحالتين |
| İkisi de bir piç için oldukça uygun. | Open Subtitles | في كلتا الحالتين، ستكون نهاية مناسبة بالنسبة لنغل |
| Her ikisi de kötü Ama umarım ölüyorsun | Open Subtitles | في كلتا الحالتين هناك مشكلة لكني آمل أنكِ تموتين |
| Her şekilde, hapı yuttuk, değil mi? CB 1-2 BAKIM DEPOSU | Open Subtitles | إذاً فطريقنا مسدود في كلتا الحالتين أليس كذلك؟ |
| Belki onu aldattı, belki terk etti, Her şekilde ilk kontrol kaybı eşi yüzünden oldu. | Open Subtitles | إذا ربما تخدعه او ترحل عنه لكن في كلتا الحالتين فان جوزته هي \أول من يقفد السيطرة عليها |
| - Ne olursa olsun soruşturma için bir başlangıç. | Open Subtitles | في كلتا الحالتين , هي جزء كي نبدأ منه التحقيق |
| her iki şekilde de, tüm soruşturma süresince sizi yarış pistlerinden men ediyorum. | Open Subtitles | في كلتا الحالتين في إنتظار إجراء تحقيق كامل |
| Her hâlükârda ölecek. Onu öylece bırakacağını mı sanıyorsun? | Open Subtitles | إنّها ميتة في كلتا الحالتين, أو إنّك تظنه سيطلق سراحها فيما بعد ؟ |
| Her iki olayda da Lauren Kyte'ın bulunması ilginç değil mi ? | Open Subtitles | اليس من المدهش أن لوران كايت كانت موجودة في كلتا الحالتين ؟ |