Aslında beynin arka tarafında sırf görme ile ilgili 30 tane bölge var. Tüm bunların işlenmesinden sonra mesaj beyindeki 'fusiform gyrus' denen yüzleri tanıdığımız bölgeye gider. | TED | في الحقيقة هناك ثلاثون منطقة في مؤخرة المخ مسؤولة فقط عن البصر، وبعد تحليل كل ذلك، الرسالة تذهب إلى بنية صغيرة اسمها التلفيف المغزلي، حيث ترى الوجوه. |
Kafamın arkasında da gözlerim var biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت تعلمين أنني أمتلك عينين في مؤخرة رأسي, اليس كذلك؟ |
Bu adamın kafasının arkasında bir anormallik buldum. | Open Subtitles | حسنا، وجدت شذوذ في مؤخرة الهيكل العضمي لهذا الرجل |
Keşke yine sınıfın en arkasında oturabilsem. | Open Subtitles | أتمنى لو أني جالسه في مؤخرة الصف مرةً ثانيه |
Uyurken boynunun arkasından bir bıçak sapladım. | Open Subtitles | غرزتُ سكيناً في مؤخرة عنقكَ عندما كنتَ تغطُ في النوم |
Jaguarın arka koltuğunda aletini okşattığını söyledi. | Open Subtitles | هو يقول أنه مارس الجنس معها في مؤخرة سيارتها الجاغوار |
- Arabamın bagajına 4 teneke benzin koy ve çalıştır. | Open Subtitles | ضع 4 علب من الوقود في مؤخرة سيارتي و أحضرها |
Trenin arka kısmında, ayrı ve dışarıda kalan bir bölmedeydi. | Open Subtitles | كان في مؤخرة العربة العربة التي انفصلت عن القطار وظلت لوحدها |
Başın arka tarafında tek bir mermi yarası vardı ve ölüm nedeninin bu olduğu sonucuna vardım. | Open Subtitles | كان هناك جرح مفرد بفعل الرصاصة في مؤخرة الرأس وقد استنتجت أنه سبب الوفاة |
Başın arka tarafında oluşmuş... etkili yaralarla ilgili tüm cinayetleri istiyorum. | Open Subtitles | التي يمكن أن تحدث بسبب جرح نافذ في مؤخرة الرأس |
Biliyorsun, Brand'in de başının arka tarafında bir kurşun yarası var. | Open Subtitles | أتدرين؟ براند لديه أيضا جرح رصاصة في مؤخرة رأسه |
Unutmayın, kafamın arkasında da gözlerim var yani kavgayı kesin. | Open Subtitles | تذكروا بأني املك عينان في مؤخرة رأسي لذا توقفوا عن النزاع |
Çünkü Frankie Gunucci'nin arkasında da gözleri vardır. | Open Subtitles | - انتبه لأن فرانكي لديه اعين في مؤخرة رأسه |
TV rehberinin arkasında, bir telefon numarası vardır. | Open Subtitles | في مؤخرة دليل التلفاز، ثمة رقم هاتف |
Minibüsümüzün arkasında bir şeyler çekmiyordunuz değil mi? Hem artık parti eğlenmiyordukta ne demek? | Open Subtitles | هل كنتم تدخنون شيءا في مؤخرة شاحنتنا؟ |
Keşke yine sınıfın en arkasında oturabilsem. | Open Subtitles | أتمنى لو أني جالسه في مؤخرة الصف مرةً ثانيه |
Kafasının arkasından bir kurşun. Haberi olmayacak. | Open Subtitles | طلقة في مؤخرة رأسه شيء لا يراه قادماً |
Küçük kızımı taksimin arka koltuğunda doğurtmuştum. | Open Subtitles | ساعدت زوجتي على وضع ابنتي الصّغيرة في مؤخرة سيارتي |
- Arabamın bagajına 4 teneke benzin koy ve çalıştır. | Open Subtitles | ضع 4 علب من الوقود في مؤخرة سيارتي و أحضرها |
Ama söyleyin, cesedi bulduğunuz yerdeki pencere kütüphanenin arka kısmında, bahçeye bakıyordu, değil mi? | Open Subtitles | .. لكن أخبريني النافذة التي وجدتِ عندها الجثة هل كانت في مؤخرة المكتبة التي تطل على الحديقة صحيح ؟ |
İhtiyar Shred bir çöp kamyonunun tam arkasına bir kuğu dalışı yapmıştı! | Open Subtitles | أدى شريدر حركة غطسة البجعة وحط في مؤخرة شاحنة قمامة |
Nerede olduğumu tahmin et. Bir limuzinin arkasındayım. | Open Subtitles | خمّني أين أكون، في مؤخرة سيارة (ليموزين) |
Kafasının arkasından iki delik açacağız. Çete işiymiş gibi duracak. Bir şeyler yapman gerek! | Open Subtitles | سنضع رصاصتان في مؤخرة رأسه ونجعل الأمر، كأنه أمر عصابات |
LJ'i minibüsün içinde tutuyorlar. | Open Subtitles | معهم (أل جي) في مؤخرة الشاحنة |
Tabii, dananın götüne başımı sokarak T-bone steake daha iyi bir göz atabilirdim ama kasabın sözüne kulak asmakla yetineceğim. | Open Subtitles | لأن بإمكاني الحصول على شرحة من لحم الخاصرة ،بوضع رأسي في مؤخرة ثور . لكن أفضّل أخذ رأي الجزار أولاً |