| Güney Sudan'ın Nil nehri kıyısında bu sığır kampında yaklaşık bir hafta geçirdim. | TED | قضيت حوالي أسبوع في مخيم دينكا للماشية. على ضفاف النيل في جنوب السودان. |
| Lala'nın dans kampında bana taktığı isim bu ve öylece kaldı. | Open Subtitles | لالا هنا أعطتني ذلك اللقب في مخيم للرقص، والتصق نوعًا ما. |
| Benim hikayem tam burada, Kakuma mülteci kampında, bir umut yerinde başladı. | TED | بدأت قصتي من هنا في مخيم اللاجئين بكاكوما. مكان مليء بالأمل. |
| Şimdi bu silah nasıl orada değil de, Geiger Kampı'nda olur? | Open Subtitles | والآن كيف يكون هذا السلاح في مخيم جيجر ولكنه ليس هناك |
| Bir tane güneş enerjisi ünitesini mülteci kampına koyduk. | TED | قمنا بتركيب وحدة من وحدات الطاقة الشمسية في مخيم اللاجئين. |
| 2010 depreminden sonra kurduğumuz bir kampta tıbbi bir nakliyeyi burada model olarak alıyoruz. | TED | هنا نحن نعرض توصيل المواد الطبية في مخيم قد أنشأناه بعد الزلزال عام 2010 |
| Bunlardan bir tane senin yaşlarındayken... yaz kampındaki bir arkadaşım için yapmıştım. | Open Subtitles | صنعت سواراً كهذا لما كنت في سنكِ إلى صديق في مخيم صيفي |
| 40 yıl önce, Yahudi kasabasının birinde nefesin kokuyordu. | Open Subtitles | منذ 40 عام وأنت كنت تتضور جوعاً في مخيم "شتيتل". |
| Onunla Nyarugusu mülteci kampında tanıştım. | TED | التقيته في مخيم نياروغوسو للاجئين في تنزانيا. |
| Eski Pavni kampında annen seni yıkarken görmüştüm, o zaman boyun bu kadardı. | Open Subtitles | في مخيم نهر البارود رأيت أمك تغسلك عندما كنت بهذا الطول |
| Hayır, Sadece yakalandım. Çok komik bir hikaye. Beş yıl gizli bir savaş esiri kampında tutuklandıktan sonra Çin'e köle olarak satıldım. | Open Subtitles | كلا، أُسرت فحسب، إنها قصة مضحكة حقًا بعد أن بقيت مأسور في مخيم سجناء الحرب لخمس سنوات |
| Bu yaz kilise kampında tanıştık. | Open Subtitles | هذا تومي حبيبي السري التقينا في مخيم الكنيسه الصيفي |
| Ya da tenis kampında bileğini burktuğunda, biliyordum. | Open Subtitles | او عندما كسرت معصمك في مخيم التنس , وعلمت |
| Dans kampında silahları olduğunu söylüyor. Birliklere bile haber vermiş. | Open Subtitles | يقول انه لديهم اسلحة في مخيم الرقص لقد ارسل للفرق عسكرية |
| Tiyatro kampında, karpuz çekirdeği fırlatma yarışını kazanmamdan hemen sonra çekildi. | Open Subtitles | التقطت هذه بعد لحظات من فوزي بمسابقة بصق بذور البطيخ في مخيم المسرح |
| Mülteci kampında gey çadırına verildiğimde de aynılarını yaşadım. | Open Subtitles | هذه نفس الطريقة التي كانو يستخدمونها لاخذي الى خيمة الشواذ في مخيم اللاجئين |
| George da bir yaz İncil Kampı'nda çalışmış, değil mi? | Open Subtitles | أمضى الصيف في العمل في مخيم الكتاب المقدس أليس كذلك؟ |
| Filistinli mülteciler için olan Raşidiya Kampı'nda doğmuştu ve hayatını hala burda sürdürüyor. | TED | فقد ولد في مخيم الراشدية لللاجئين الفلسطينيين، حيث ما يزال يعيش. |
| Dinle. Bir kere bir çocuk Vermont'da, Minikani Kampı'nda bunu denedi. | Open Subtitles | حسناً أصغي إلي , هناك طفل تصرف معي بنفس هذا الأسلوب في مخيم مينكاني في فيرمونت |
| Onları sorunlu çocuk kampına bile kabul etmiyorlar. Yani başvuru formunu eksiksiz doldurdum. | Open Subtitles | هذان الولدان تعديا الاصلاح لم يقبلوهما حتى في مخيم الأولاد الفاسدين |
| Ailesi Sibirya işçi kampına düştü ve orada öldüler sen de yetim kaldın. | Open Subtitles | وانتهي حال عائلته في مخيم عمال سيبيري و ماتو هناك ليتركوك يتيماً |
| Böyle bir kampta... doğru düzgün hizmetli bulma şansınız pek yok. | Open Subtitles | في مخيم كهذا، يأتي الخدم من أماكن صغيرة وقذرة |
| Sörf kampındaki çocuklara, ben dönene kadar su da beklemelerini söylemiştim. | Open Subtitles | لقد اخبرت الاطفال في مخيم الامواج ان يلعبوا بأرجلهم على الماء حتى ارجع |
| 40 yıl önce, Yahudi kasabasının birinde nefesin kokuyordu. | Open Subtitles | منذ 40 عام وأنت كنت تتضور جوعاً في مخيم "شتيتل". |