"في مركز التسوق" - Traduction Arabe en Turc

    • Alışveriş merkezinde
        
    • alışveriş merkezine
        
    Kızkardeşini Alışveriş merkezinde gördüm. Çok büyümüş. Open Subtitles رأيت أباكِ مع أختكِ في مركز التسوق لقد أصبح كبيرة جداً
    Belki otobüste, tenefüste ya da Alışveriş merkezinde senden ayrılır. Open Subtitles أنها يمكن أن تتخلص منك في الحافلة، في الفصل ، في مركز التسوق
    Sevişmemizin zamanı geldi galiba. Alışveriş merkezinde bir mezecim var. Open Subtitles عندي محل شطائر في مركز التسوق ، وانا غالبا افكر في اللحوم والاجبان
    Alışveriş merkezinde sevgi gösterisi. Tam 7. sınıf seviyesinde. Open Subtitles إظهار العواطف امام الملأ في مركز التسوق هذا قديم جداً
    Olay yerindeki uzmanlar, bombanın C4 plastik patlayıcı olduğunu ve alışveriş merkezine kasten yerleştirildiğini bildirdi. Open Subtitles الخبراء يعتقدون بأن قنبلة "مؤقته مجهزه بـ"سي 4 فجرت عن قصد في مركز التسوق في المدينة
    Olay yerindeki uzmanlar, bombanın C4 plastik patlayıcı olduğunu ve alışveriş merkezine kasten yerleştirildiğini bildirdi. Open Subtitles الخبراء يعتقدون بأن قنبلة "مؤقته مجهزه بـ"سي 4 فجرت عن قصد في مركز التسوق في المدينة
    Şu an midillini bulmak için Alışveriş merkezinde kalabalıkla savaşıyor olabilirdin. Open Subtitles كنت ستكون في مركز التسوق وأنت تتشاجر مع الناس بحثا عن مهرك.
    Ve eminim ki ya bir Alışveriş merkezinde ya da sinemadadır. Open Subtitles وأنا واثقة أنّها في مركز التسوق أو السينما فحسب
    Alışveriş merkezinde yalnız başıma olduğumu sandın ama yanıldın. Open Subtitles إعتقد إني كنت بمفردي في مركز التسوق لكن هذا غير صحيح
    Karşı sokaktaki kadın Alışveriş merkezinde yürümeye davet etti ve belki yaparım diye düşündüm. Open Subtitles لقد دعتني العجوز التي تقطن بالشارع المقابل للتجول في مركز التسوق وقلت لمــا لا.
    Bunu Alışveriş merkezinde yapsan olmaz ama çiftlikte oluyor. Open Subtitles حسناً , هذا الأمر يخص المزرعة فقط وليس أمر تستعمله في مركز التسوق
    Alışveriş merkezinde beni bekleyip eve getirdiğin için teşekkürler. Open Subtitles شكرا لمرافقتي في مركز التسوق ثم اصطحابي إلى المنزل
    Bugün Alışveriş merkezinde üç müvekkil daha bağladım. Open Subtitles لقد قمت بالتوقيع مع ثلاث موكلين آخرين في مركز التسوق اليوم.
    İki hafta sonra Pazartesi günü Mira Hotel'in karşısındaki Alışveriş merkezinde buluşuruz. Open Subtitles نلتقي في مركز التسوق ل فندق ميرا في غضون أسبوعين.
    Tıpkı oğlumun küçük kız kardeşine duyduğu öfke gibi, fakat onu Alışveriş merkezinde gördüğü ilk yabancıya verme isteğini gerçekleştirmemesi gibi. TED مثلما يمكنني ملاقاة ابني عندما يشعر بالضيق من أخته الرضيعة، لكن لن أؤيد فكرته في إعطائها لأول غريب يراه في مركز التسوق.
    Leila'yla Alışveriş merkezinde buluştun dimi? Open Subtitles قابلت ليلا في مركز التسوق أليس كذلك؟
    Bu sırada Alışveriş merkezinde... Open Subtitles في هذه الأثناء، في مركز التسوق
    Troy ve ben Alışveriş merkezinde biraz takıldık, kendime pantolon aldım. Open Subtitles لا. أنا و(تروي) كنا في مركز التسوق واشتريت لنفسي بنطال جديد
    Falafel dükkânı alışveriş merkezine açılacak. Open Subtitles محل الفلافل يفتح في مركز التسوق
    Herkes alışveriş merkezine! Open Subtitles الجميع في مركز التسوق! هيا، خمس دقائق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus