| Geleceğimde bir sürü soğuk duş aldığımı görebiliyorum. Bu gerçekleşmeyecek. | Open Subtitles | أرى الكثير من الاستحمام في مياه باردة في مستقبلي. هذا لن يحدث. |
| Geleceğimde bir aşk görünüyor mu? | Open Subtitles | هل هناك الحب في مستقبلي ؟ |
| Gelecekte, Benim geleceğimde, geri dönebilirsem bunun bir garantisi yok. | Open Subtitles | في المستقبل، في مستقبلي ، وإذا كنت من أي وقت مضى على العودة لا توجد ضمانات. |
| Benim geleceğimde umut diye bir şey yok. | Open Subtitles | ليس هناك شيء إسمه الأمل في مستقبلي |
| Artık değil. Yani dans lisede sorun değildi ama şimdi gerçek dünyayla yüzleşme zamanı. | Open Subtitles | لقد كُنت أرقص بالإعداديّة والثانويّة، لكنّي بدأت بالتفكير في مستقبلي. |
| Mesela Benim geleceğimde, intikam Whitmore'un köpeğini öldürüp evine postalamakla başlıyor. | Open Subtitles | كمثال، في مستقبلي سيبدأ ثأري بقتل كلب (ويتمور). |
| Benim geleceğimde bu olmayacak. | Open Subtitles | في مستقبلي ذلك لن يحدث. |
| Artık değil. Yani dans lisede sorun değildi ama şimdi gerçek dünyayla yüzleşme zamanı. | Open Subtitles | لقد كُنت أرقص بالإعداديّة والثانويّة، لكنّي بدأت بالتفكير في مستقبلي. |