Tüm bunları sırada ne olduğunu öğrenmek için yaptın. | Open Subtitles | قمت بكل هذا لأنك ترغب في معرفة ماذا يقبع تاليًا |
Renki Birlik, eşinin ve dört çocuğunun... nerede olduğunu öğrenmek istiyor. | Open Subtitles | الملونة المشاة، يرغب في معرفة مكان من زوجته وأربعة أطفال. |
Eğer yönünüzü bulmak için yardıma ihtiyacınız varsa her koridor üzerinde talimatlar vardır. | Open Subtitles | لو أنك تحتاج لمساعدة في معرفة وجهتك فالتعليمات مكتوبة بلغتين على كل طرقة |
Onların şu an Cennet Krallığında olduğunu bilmek... ..daha iyi hissetmemizi sağlayabilir. | Open Subtitles | الراحة يمكن أن تُحس في معرفة بأنّهم الآن في مملكة السماء |
Haydi ama! Neler olduğunu bilmeye hakkımız var! | Open Subtitles | . أنت ، هلمُ نحن لنا الحق في معرفة ما يحدث |
Onlara ateş edenleri bulmamıza yardım edecek bir şeyler alabiliyor musun? | Open Subtitles | هل تتلقى أيّ شيء لمساعدتنا في معرفة من أطلق النار عليهم؟ |
Bence oğlunuz duymak istediklerinizi bilme konusunda kendini çok geliştirmiş. | Open Subtitles | أظن أن ابنكما تحسن كثيراً في معرفة ما تريدان سماعه |
- Sadece neye girdiğimi bilmek istiyorum. Kate, bu işe dahil olmak için gönüllü oldun çünkü Phoenix'te bir şey yapmadığının farkındasın. | Open Subtitles | -أرغب فقط في معرفة ما أنا سارية اليه "كيت"، أنت تطوعتِ لأجل المتابرة لأنك تعرفين هذا |
Aslın bakarsanız, ne olduğunu anlamamıza yardım edebilecek bir çok bilgi edindik. | Open Subtitles | في الحقيقة لقد حصلنا على معلومة مفيدة قد تفيدنا في معرفة كل ما حدث |
İyi olduğunu öğrenmek istemiyor musun? | Open Subtitles | أعني , ألا تزال ترغب في معرفة إن كانت بخير ؟ |
Esas kişinin kim olduğunu öğrenmek ister miydin? | Open Subtitles | أسترغبُ حقًا في معرفة من كان ؟ |
Nerede saklandığını bulmak için size neler söylediğini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أرغب في معرفة ما تفوه به، في معرفة أين يمكث |
Polis dedektifinin ev adresini bulmak için benden yardım istedin. | Open Subtitles | طلبت مني أن أساعدك في معرفة عنوان تلك المحققة |
Biz hâlâ sizin nasıl olduğunuzu, gerçekte neler olduğunu bilmek isteyen insanlardan mailler alıyoruz. | Open Subtitles | نحن ما زلنا نحصل على الرسائل من أناس يرغبون في معرفة كيف حالكم ؟ كيف حدث ذلك حقاً؟ |
Hayır, hayır, hayır. Bir kere de geleceğimde ne olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | كلاّ، كلاّ كلاّ، لمرة واحدة أرغب في معرفة مالذي سيحدث في مستقبلي ؟ |
Hepimiz burada yaşıyoruz. Neler olduğunu bilmeye hakkımız var. | Open Subtitles | كلنا نعيش معاً و لدينا الحق في معرفة ما يجري |
Ona neler olduğunu bilmeye hakkımız olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | جورج محاسب لويزفيل وأعتقد أنه لدينا الحق في معرفة ماذا حدث له |
Bu işin arkasındaki insanları bulmamıza yardımcı olabilecek bir şey biliyorsan, bana hemen söyle. | Open Subtitles | لو تعرف أي شيء ,يمكن أن يساعدنا في معرفة المتورطين في هذا لتخبرني الان |
Bazı şeyleri bilme konusunda yöntemleri var. | Open Subtitles | إن لديه سبيل في معرفة الأمور |
- Sadece neye girdiğimi bilmek istiyorum. Kate, bu işe dahil olmak için gönüllü oldun çünkü Phoenix'te bir şey yapmadığının farkındasın. | Open Subtitles | -أرغب فقط في معرفة ما أنا سارية اليه "كيت"، أنت تطوعتِ لأجل المتابرة لأنك تعرفين هذا |