| Yarın golf sahasında küçük bir grubu bulmayı bekliyorum. | Open Subtitles | توقع وجود القليل من الصحبة غداً معك في ملعب الغولف |
| Teknesinde, golf sahasında ya da balık ve spor ceket aldığı köprü altında değil. | Open Subtitles | إنّه ليس موجوداً في قاربه أو حتّى في ملعب الغولف أو في ذلك النفق حيث يشتري السمك و معاطف الرياضة |
| golf sahasında barmaidlik yapıyordu. | Open Subtitles | كانت تعمل ساقية بار في ملعب الغولف |
| Federal ajanlarla birlikte golf okulundaydın. | Open Subtitles | كنت في ملعب الغولف مع العُملاء الفيدراليين. |
| Onunla golf kursunda buluşmak isteyen biriydi. | Open Subtitles | شخص ما أراد أن يلتقي به في ملعب الغولف. |
| Belki bunun için Golf sahasındaki ufak göletleri kullanabiliriz. | Open Subtitles | لذا يمكننا ان نستعمل أحد تلك البركة الصغيرة الموجودة في ملعب الغولف |
| Bugün, golf sahasında potansiyel bir müşterimizle görüşeceğim. | Open Subtitles | اليوم سأقابل عميل محتمل في ملعب الغولف |
| Yarın benim golf sahasında, Steve ile toplantım var. | Open Subtitles | غدا سالتقي ستيف في ملعب الغولف |
| golf sahasında onunla saatler geçirdik. | Open Subtitles | قضيت وقتاً طويلاً معه في ملعب الغولف. |
| golf sahasında bulduğumuz kemikler... | Open Subtitles | شظايا العظام في ملعب الغولف |
| Robert ile golf sahasında tanıştım. Golf sopamı kaybettim ve o da buldu. | Open Subtitles | لقد قابلت (روبرت) في ملعب الغولف لقد فقدت مضرب الغولف خاصتي ، وهو وجده |
| golf sahasında olmayı severim. | Open Subtitles | أحب التواجد في ملعب الغولف |
| O zaman golf sahasında Megan Palmer'ı öldüren Clarence değilmiş. Yani bu bizim vakamız değil. | Open Subtitles | إذاً، (كلارنس) لم يقتل (ماجان بالمر) في ملعب الغولف ذاك، مما يعني أنّها ليست قضيّتنا. |
| Katil mini golf sahasında Troy'un karşısına çıktı. Onu göğsünden vurdu. | Open Subtitles | واجه القاتل (تروي) في ملعب الغولف المُصغّر مطلقاً النار عليه في الصدر. |
| Lori, Troy Carter'ın öldürüldüğü gece mini golf sahasında üç kişi vardı. | Open Subtitles | (لوري)، كان هناك 3 أشخاص فقط في ملعب الغولف المُصغّر ليلة مقتل (تروي كارتر). |
| Federallerle birlikte golf okulundaydın. | Open Subtitles | كنت في ملعب الغولف مع الفيدراليين. |
| Ve, Jess, yarınki etkinlik bir golf kursunda olacak. | Open Subtitles | جيس ، الحدث غدا هو في ملعب الغولف |
| Sonra cesedi Golf sahasındaki bir heykelin altına bıraktınız. | Open Subtitles | ثم وضعت جثته لتستند قرب تمثال في ملعب الغولف |