| Hiç gece kulübünde yaptınız mı detektif? Hani seksi, terli ve çabucak olur ya? | Open Subtitles | أسبق وفعلتها في ملهى ليلي أيّتها المُحققة، مُثارة، مُتعرّقة، وبسرعة؟ |
| Eminim gece kulübünde şarkıcılıktan sekreterliğe geçmek epey alışılmadık bir durum ama oldukça yetenekli ve organize olduğumu garanti ederim. | Open Subtitles | أنا متأكدة من أنه يبدو أمر غير تقليدي الانتقال من مغنية في ملهى ليلي إلى سكرتيرة ولكن يمكنني أن أؤكد لك |
| Striptizciler ve sürtüklerle dolu üçüncü sınıf bir gece kulübünde çalışmak... ve arka plana atılmak yeterince kötü zaten. | Open Subtitles | الأمر سيء بما فيه الكفاية للعمل في ملهى ليلي من الدرجة الثالثة.. أن تكون محشوراً برفقة العاريات والراقصات وأن تلعب دوراً ثانوياً بالنسبة لهم |
| O Bir kabare dansçısı. | Open Subtitles | لقد كانت راقصة في ملهى ليلي |
| Neza'da bir klüpte kapıda çalışıyor. Yüzünün sol tarafında bir iz var. | Open Subtitles | "يعمل على بوابة في ملهى ليلي في"نيزا لديه علامة مميزة |
| Porte d'Italie yakınlarında büyük gece kulübü işleten Korsikalı Marcianos ile bağlantısı var. | Open Subtitles | وهو على إتصال ب "ماركيانوس" في ملهى ليلي في الجانب الآخر من الشارع |
| Willie, bu kız senin gece kulübündeymiş. | Open Subtitles | ويلي، وقالت انها في ملهى ليلي بك أنا من المفترض أن تعرف لها؟ |
| O yüzden teknik olarak buradayken başka yerde Paris'te bir gece kulübünde Sophia Loren'le Ça-Ça-Ça yapıyordum. | Open Subtitles | إذن بينما كنت هنا من الناحية الفنية كنت في مكان آخر في ملهى ليلي في باريس أرقص مع "صوفيا لورين". |
| Sahibi olduğu bir gece kulübünde, ortaklarıyla birlikteymiş. | Open Subtitles | كان مع بعض الزُملاء في ملهى ليلي يملكه. |
| Siz gençler için gece kulübünde yer ayırttım. | Open Subtitles | لقد تم حجز طاولة في ملهى ليلي لك أطفال. |
| gece kulübünde yabancıları boşaltmanın da randevu olduğunu sanmıyorum, o yüzden... | Open Subtitles | ولا أعتقد أنّ ممارسة الاستمناء من قبل الغرباء في ملهى ليلي تُحتسب، لذا... |
| 16 yaşında kadın bir gece kulübünde sahneden itilmiş ve ezilmiş. | Open Subtitles | دفعت عن المسرح في ملهى ليلي و تعثرت |
| Bir gece kulübünde. Sarhoş. | Open Subtitles | إنها ثملة في ملهى ليلي |
| O gece kulübünde garson. | Open Subtitles | إنها مضيفة في ملهى ليلي |
| Şu Oakland'daki gece kulübünde mi? | Open Subtitles | في ملهى ليلي في أوكلاند نعم |
| Eski bir arkadaşım Tijuana'da bir gece kulübünde güzel bir dans işi buldu. | Open Subtitles | ..صديقي هناك وجد عملاً رائعاً لي (الرقص في ملهى ليلي في مدينة (تيوانا رائع ، وتأخذين (كيلا) معكِ؟ |
| Hayır, ama onu gece kulübünde görmüştüm. | Open Subtitles | كلاّ، لكن... لربّما رأيته في ملهى ليلي. |
| Bir kabare şov yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد تقديم عرضاً في ملهى ليلي |
| Bir kabare şov yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد تقديم عرضاً في ملهى ليلي |
| Neza'da bir klüpte kapıda çalışıyor. Yüzünün sol tarafında bir iz var. | Open Subtitles | "يعمل على بوابة في ملهى ليلي في"نيزا لديه علامة مميزة |
| gece kulübü, sahipleri Hong Kong ve Tayvanlı. | Open Subtitles | في ملهى ليلي.الزبائن من "هونغ كونغ"و"تايوان". |
| Bir gece kulübündeymiş. | Open Subtitles | انها تقام في ملهى ليلي |