| Mulder, odanın ortasında iki bilgisayar olmalı. | Open Subtitles | هناك يجب أن يكون عملا المحطات في منتصف الغرفة. |
| - Şimdi? - odanın ortasında. | Open Subtitles | في منتصف الغرفة يوجد لوحين قابلين للإزالة |
| Sadece odanın ortasında dikilir ve hiçbir şey söylemem. | Open Subtitles | فأنا أقف فقط في منتصف الغرفة ولا أقول شيئاً |
| Odanın ortasındaki büyük şey mi? | Open Subtitles | هناك شئ كبير في منتصف الغرفة ؟ |
| Odanın ortasındaki sandalyeye o halde. Affedersiniz, Sayın Yargıçlar... | Open Subtitles | إذًا نستدعيها إلى الكرسي الذي في منتصف الغرفة ... عفوًا يا سادة |
| Sonuçta kavga edip odanın ortasına maskeleme bandından hat çekeceğiz. | Open Subtitles | سينتهي الأمر بقتال ووضع حدود بيننا في منتصف الغرفة. |
| Sanki Odanın tam ortasında bir şey açıldı. | Open Subtitles | كما لو أنّ شيئًا ما انفتح في منتصف الغرفة. |
| Buradaki en yaşlı adam olarak odanın ortasında ağzını açıp kestirme görevi benimdir. | Open Subtitles | بما أني الرجل الأكبر عمراً من واجبي أن آخذ قيلولة وفمي مفتوح في منتصف الغرفة |
| Baksana baba. odanın ortasında küvet var. | Open Subtitles | أنظر يا أبي، هناك حمّام في منتصف الغرفة |
| Freddie, odanın ortasında dur, lütfen. | Open Subtitles | فريدي، قف في منتصف الغرفة من فضلك |
| Açıkçası odanın ortasında bir boşluk var ...tüm olanlar, öpüşmemiz, Will'in ölümü ve... | Open Subtitles | المِهنية وواقع الأمر وهذه الفوهة في منتصف الغرفة ...ومن بين كل هذا قبلتنا, وموت ويل و |
| odanın ortasında kalın! | Open Subtitles | إبقوا في منتصف الغرفة |
| Yürüteç... odanın ortasında. | Open Subtitles | المشاي. . في منتصف الغرفة |
| Aynı diğer kurban gibi odanın ortasına koymuş. | Open Subtitles | لقد عرضت في منتصف الغرفة مثل أخر ضحية في المصح |
| Bu elması odanın ortasına koyabildiğine göre. | Open Subtitles | . لوضعها هكذا في منتصف الغرفة |
| Odanın tam ortasında. | Open Subtitles | انها في منتصف الغرفة تماما |
| Odanın tam ortasında. | Open Subtitles | في منتصف الغرفة. |