Hayır, Bu yarışta benim atım yok sayın büyükelçi. | Open Subtitles | لا، ليس لدي حصان في هذا السباق سيدى السفير. |
bu yarışı unutma. Bu yarışta da atım var. | Open Subtitles | لا تنسى هذا السباق أنا لدي حصان في هذا السباق أيضا |
Umarım Bu yarışta her şeyi bahse sokarsın, çünkü kaybedeceksin. | Open Subtitles | لا أريد أن أسمع أتمنى فقط أن تكون راهنت بكل شيء في هذا السباق |
Elbette bu yarışın favorisi o ve şu an ahırında ona bakıyoruz. | Open Subtitles | بالطبع هو المفضل في هذا السباق كما وإننا ننظر إليه في حضيرته |
Yarışın başlarındaki toprak bölüm. Bu yarışta koşulları eşitleyecek esas kısım, toprak bölüm. | Open Subtitles | المضمار التراب من المفترض أن يعمل كأرض محايدة في هذا السباق |
Bu yarışta biz çöpüz sanıyordum | Open Subtitles | عمل رائع فريد اعتقدت اننا الناضجين في هذا السباق |
Ve Bu yarışta tek bir kişi var sizin için savaşan o da Senator John McCain. | Open Subtitles | ويوجد في هذا السباق رجل واحد فقط حارب من أجلكم وهو السيناتور جون ماكين |
Ve sadece bir kişi var Bu yarışta adınıza savaşacak o da Senator John McCain. | Open Subtitles | وهناك شخص واحد في هذا السباق حارب من أجلكم وهو السيناتور جون ماكين |
Bu yarışta hiç kadın olmamasını sineye çekebilirler, | Open Subtitles | يمكنهم أن يتغاضوا عن حقيقة أنه لا توجد إمرأة مرشحة في هذا السباق |
Birincisi, ben Bu yarışta yağ, kömür, benzin kutsal üçlüsünü temsil eden tek kişiyim. | Open Subtitles | اولاً , انا الوحيد الذي تعرضت في هذا السباق للثالوث المقدس من الزيت والفحم والغاز |
Bu yarışta birkaç engelle karşılaştım. | TED | واجهتُ عدة عقبات في هذا السباق. |
Bu yüzden, Bu yarışta Angelo Bertelli'yi destekliyorum. | Open Subtitles | ثم لهذا، أؤيد أنجيلو برتيللي في هذا السباق... |
Ben Bu yarışta birinci geleceğim. | Open Subtitles | وسوف يأتي الأول في هذا السباق. |
Bu yarışta kural yoktur. | Open Subtitles | لا توجد قواعد في هذا السباق |
George'a benim de Bu yarışta olduğumu göstermeliyim. | Open Subtitles | (أريدُ أن إظهر لـ(جورج أنا أيضاً مشتركة في هذا السباق |
bu yarışı kazanmanın yaşamını geri alması için bir şans olduğunu düşünüyor, ve kazanmak için ne gerekiyorsa yapacak. | Open Subtitles | , أنه يفكر في هذا السباق , هذه هي فرصته لإستعادة أمجاده السابقه وهو سيفعل أي شئ للفوز |
Çünkü bu yarışı mahfettim. Bir sonrakini kazanmalıyım. | Open Subtitles | لأنني أخفقت في هذا السباق عليّ أن أفوز بالسباق القادم |
Aslında bu yarışı çekici hale getiren yarışçıların birbirine bu denli denk olması. | Open Subtitles | فيالحقيقه،ما هو السر في هذا السباق الخاص هوكميكونالمتنافسين قريبينمنبعضهم. |
2009 yılında en hızlı Amerikalıydım ve bu yarışın genelinde 6. sıradaydım. | Open Subtitles | وفي 2009، كنتُ أسرع أمريكي وحللتُ سادساً بالترتيب العام في هذا السباق. |
bu yarışın galibi miyonlarca doların üstüne oturuyor. | Open Subtitles | الفائز في هذا السباق سيربح مليون دولار |
İşte Jimmy Bly, bu yarışın galibi! | Open Subtitles | انه جيمـي بلاي ! الفائز في هذا السباق |