| Komşular Cinayet günü kurbanın oğlu, kızı ve kardeşi arasında bir tartışma sesi duymuşlar. | Open Subtitles | الجيران سمعوا شجارا بصوت عال في يوم الجريمة بين الضحية, ابنها ابنتها وأخ زوجها |
| Cinayet günü, o kız bağırıncaya dek hiçbir şey görmedim ve duymadım. | Open Subtitles | لم أرَ أو أسمع أي شيء في يوم الجريمة حتى سمعت صراخ الفتاة |
| Cinayet günü evden saat on birde ayrılıp, üçte dönmüş olmalı. | Open Subtitles | خرجت من منزلها في الساعة الحادية عشرة في يوم الجريمة وعادت في الثالثة |
| Vay canına, Gus, keşke Cinayet günü Ben'in tam olarak ne zaman girip ne zaman çıktığını gösteren bir kayıt olsaydı. | Open Subtitles | جاس , اتمني لو كان هناك تسجيل ما عن الوقت المحدد لدخوله و خروجه في يوم الجريمة |
| Cinayet günü evin çevresinde görülen bir yabancının ifadesini dinledik. | Open Subtitles | لقد سمعنا شهادة أشخاص غرباء كانوا ينظرون للقضية في يوم الجريمة |
| Cinayet günü bu küpeleri takmamıştı. | Open Subtitles | لم تكن ترتدي هذه الأقراط في يوم الجريمة |
| Cinayet günü yaptıklarına bir göz atmam gerekecek. | Open Subtitles | يجب أن أتتبع تحركاتها في يوم الجريمة |
| Mike, sen Cinayet günü eve gittiğinde, | Open Subtitles | (مايك)، عندما عدت إلى المنزل في يوم الجريمة |