| Aa, şey, aslında biriyle tanıştım, sanırım. | Open Subtitles | حسنا في الحقيقة لقد فعلت اعتقد اني قابلت شخص ما |
| biriyle tanıştım, bilirsin işte. İyi vakit geçirdik ve hepsi bu kadar. | Open Subtitles | لا , لا , لا قابلت شخص ما , و تعلمي قضينا وقت لطيف , هذا كل ما في الامر |
| Biriyle tanıştığını mı söyleyeceksin biriyle tanıştım | Open Subtitles | هل كنت تريدينننى أن أخبرك حينما أقابل شخصا ما؟ حسنا,لقد قابلت شخص ما |
| Geçenlerde biriyle tanıştım ve onun uygun kız olup olmadığını belirlemem ölüm kalım meselesi. | Open Subtitles | لقد قابلت شخص ما مؤخراً وهو موقف حياة أو موت بان أعرف إنها الشخص الموعود |
| Aslında dün gece biriyle tanıştım. John Barlow adında bir adam. | Open Subtitles | في الواقع لقد قابلت شخص ما ليلة أمس رجل يدعى "جون بارلو" ؟ |
| Çok ilginç bulduğum biriyle tanıştım. | Open Subtitles | قابلت شخص ما أجده الأكثر إثارة للاهتمام |
| Çok ilginç bulduğum biriyle tanıştım. | Open Subtitles | قابلت شخص ما أجده الأكثر إثارة للاهتمام |
| biriyle tanıştım. | Open Subtitles | لقد قابلت شخص ما |
| biriyle tanıştım sayılır. | Open Subtitles | حسناً ، لقد قابلت شخص ما |
| - biriyle tanıştım. | Open Subtitles | لقد قابلت شخص ما |
| Ve biriyle tanıştım. | Open Subtitles | وأعتقد أني قابلت شخص ما |
| Çünkü biriyle tanıştım. | Open Subtitles | لاني قابلت شخص ما |
| 2004 yılında biriyle tanıştım. | Open Subtitles | قابلت شخص ما عام 2004. |
| Bugün biriyle tanıştım. Jedikiah'nın ortaklarından biriydi. | Open Subtitles | أنظري، لقد قابلت شخص ما اليوم، أحد شركاء (جاديكايا) |
| Yeni biriyle tanıştım. | Open Subtitles | قابلت شخص ما... |
| biriyle tanıştım. | Open Subtitles | قابلت شخص ما. |