| Gerçek anahtardan o kadar çok etkilenmiş ki kalıbını çıkarmış. | Open Subtitles | كان مفتوناً للغاية بالمفتاح الحقيقي، لدرجة أنّه صنع قالباً منه |
| Olay Yeri İnceleme, çamurda taze lastik izi buldu. - Şu anda kalıbını çıkartıyorlar. | Open Subtitles | وحدة مسرح الجريمة وجدت آثار إطارات حديثة في ذلك التُراب، ويصنعون قالباً له بينما نتحدّث. |
| Diğeriyle eşleyip, cinayet silahını bulabilmek için aşınmanın kalıbını çıkardım. | Open Subtitles | صنعتُ قالباً للكشط حتى نستطيع مطابقته بالكشوط ولربما نحصل على سلاح الجريمة. |
| Pekâlâ, o zaman Dr.Brennan kurbandaki yaralanmalar karşılaştırmamız için ellerinizin ve ayaklarınızın bir kalıbını alması problem olmaz sanırım? | Open Subtitles | طيّب، إذن أنت لن تُمانع لو أخذت الد. (برينان) قالباً ليديك وقدميك، حتى نتمكّن مِن مُقارنة ذلك بإصابات الضحيّة. |
| Anahtarın kalıbını ne zaman çıkardın? | Open Subtitles | -متى صنعت قالباً من المفتاح؟ |
| -Ayak izinin kalıbını alıyorum. | Open Subtitles | -أعدّ قالباً لطبعة الحذاء . |