| Evet. Bana bir zarf gösterdi. İçinde avukatının imzalaması için hazırladığı evraklar olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أجل، لقد أرتني مغلف، قالت أنّ بداخله ورقات من محاميها، وأنّها قد وقّعت |
| Homoseksüellerin tedavi edilebileceğini, ...ben ona neden bunu isteyeceklerini sorduğumda ise, ...yaptıkları şeyin iğrenç olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنّ الشاذين يستحسن علاجهم و عندما سألتها لمذا تريدهم أن يعالجوا |
| Benim zayıflığımın onun geçmişini bilmiyor oluşum olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنّ ضعفي يكمن في عدم معرفتي الكافية عن ماضيها |
| Son müşterisi olduğunu söylemişti. Günün geri kalanını meditasyonla geçirecekti. | Open Subtitles | قالت أنّ لديها عميل آخر اليوم ولاحقاً ستقضي بعد ظهر اليوم في التأمل |
| - Bilmiyorum, sadece içinde onun başına kötü bir şey geldiği yönünde bir his olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | لا أعلم، قالت أنّ شعورًا غريبًا يراودها بأنّه في مشكلة. |
| Amy, Molly'nin alıkoyulduğunu söylemişti. | Open Subtitles | (آمي) قالت أنّ (مولي) قدّ اُختُطفت. |
| Eve dönmek için bir yolları olduğunu ama onları engelleyen biri olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنّ لديهنّ طريقةً للعودة لكنْ ثمّةَ شخصٌ يعترضهنّ |
| - O da böyle dedi. Bunun ulusal güvenlik meselesi olduğunu söyledi sadece. | Open Subtitles | قالت أنّ كل ما أحتاج لمعرفته أنّ ذلك شأن الأمن القومي |
| Yeni işinin tam da aradığı gibi bir iş olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنّ هذه الوظيفة الجديدة هي جلّ ما تحتاج إليه. |
| Benim zayıflığımın onun geçmişini bilmiyor oluşum olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنّ ضعفي يكمن في عدم معرفتي الكافية عن ماضيها |
| Ailesinin fakir birer çiftçi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنّ عائلتها كانت مِنْ مزارعين فقراء |
| Radyo George Washington'un karışık olduğunu söyledi ben de doğrudan Lincoln Tüneli'ne dalıverdim. | Open Subtitles | قناة "1010" الإذاعيّة قالت أنّ الجزء العلوي من الجسر مسدود، -لذا، مررتُ عبر نفق "لينكولن " |
| Bunu teslim etmesinin önemli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنّ من الضروريّ أن تسلمها. |
| Bunu teslim etmesinin önemli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنّ من الضروريّ أن تسلـّمها. |
| Ama o kişinin, tanıdığını sandığı biri olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنّ شخصاً ما ليس... ما يدعو نفسه به |
| Hatta kendisinin de terapisti olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنّ لديها طبيبةً نفسيّةً أيضاً. |
| Sanırım adının Laurel olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أعتقد أنّها قالت أنّ اسمها لورال |
| Adının Vicky Roberts olduğunu söylemişti. Kız arkadaşımı kaçıran kadın. | Open Subtitles | قالت أنّ اسمها (فيكي روبرتس) و هي من اختطفتْ صديقتي |
| Arka tarafta babasının atölyesinin olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | قالت أنّ ورشة أباها بالجزء الخلفي هنا. |
| Üç saatimiz olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}.قالت أنّ أمامَنا 3 ساعاتٍ |
| Amy, Molly'nin alıkoyulduğunu söylemişti. | Open Subtitles | (آمي) قالت أنّ (مولي) قدّ اُختُطفت. |