| Oldukça zengin biri ve ona ulaşmanın zor olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | قالَ بأنّه كَانَ a رجل غني جداً وصعب للوُصُول إلى. |
| Bu Daniel Carlyle'in çaldığı grup ve o gece bir konseri olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | تلك المجموعةُ تلك يَلْعبُ دانيال كارليل مَع. وهو قالَ بأنّه كَانَ عِنْدَهُ a حفلة موسيقية ذلك الليلِ. |
| Herkes en iyisi olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | كُلّ شخص قالَ بأنّه كَانَ قِمَمَ. |
| Acil olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | قالَ بأنّه كَانَ مستعجلَ. |
| Bunun bir sır olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | قالَ بأنّه كَانَ a سِرّ. |