65'te savaş bitmeden bir hafta önce 9. süvari alayıyla beraberdim. | Open Subtitles | إسبوع قبل أن تنتهي الحرب في 65 كنت بسلاح الفرسان التاسع |
Bu kadar payla kart oynarsan gece bitmeden bir doktora ihtiyacın olur. | Open Subtitles | اذا كنت تلعب الورق هكذا ستحتاج لطبيب قبل أن تنتهي الليلة |
Herşey bitmeden bir kaç hafta önce sırtımdan vuruldum. | Open Subtitles | لا أيتها المتحاذقة لقد حدث انقلاب قبل أن تنتهي الحرب بعدة أيام |
Bu hikaye bitmeden önce daha kaç kere böyle olmasını ve daha iyisi için onu kaybetmeyi düşünüyorsun? | Open Subtitles | كمّ مرة تعتقدي أن هذا سيحدث؟ قبل أن تنتهي القصة ونفقده للأبد |
Gerçekten açıklayamam ama bu "Yitzkar" bitmeden önce bir saat daha öldürebilirim. | Open Subtitles | ولكن أمامي ساعة قبل أن تنتهي خدمة طقس الذكرة ماذا؟ |
İngiltere ve Fransa bitmeden önce tüm Avrupa'yı bu düşmanlığa sürükleyecektir. | Open Subtitles | الآن حرب "إنكلترا" و "فرنسا" ستشمل كل "أوروبا" قبل أن تنتهي |
Zamanın dolmadan üç kişiyi öldürürsen kara kutuyu alırsın. | Open Subtitles | لذا إن قتلت ثلاثتهم قبل أن تنتهي المدة ستحصل على الصندوق الأسود |
Storyboardları o çizdiği halde üretim, çizimler bitmeden bir yıl önce başlar. | Open Subtitles | بالرغم من ذلك هو يقوم برسم القصص المصورة في مكانهم المخصص يبدأ الإنتاج قبل أن تنتهي القصة المصورة بعام |
O bitmeden bir şeyler bulmalıyız. | Open Subtitles | علينا العثور على شيء قبل أن تنتهي المدة |
Trevor ile ilişkimiz bitmeden bir şey olmadı. | Open Subtitles | -لمْ يحدث شيء قبل أن تنتهي علاقتي بـ(تريفور ). |
Trevor ile ilişkimiz bitmeden bir şey olmadı. | Open Subtitles | -لمْ يحدث شيء قبل أن تنتهي علاقتي بـ(تريفور ). |
Neyse ki, deneyi savaş bitmeden önce başarısız oldu. | Open Subtitles | لحسن الحظ فسدت جميع تجاربه قبل أن تنتهي الحرب |
İnsan formundaki turun bitmeden önce acıyı tatmanın şerefine. | Open Subtitles | أتمنى أن تشعر بالألم قبل أن تنتهي جولة هيئتك البشرية |
Toplantı sırasında not alabilirsiniz ama toplantı bitmeden önce bu notları atmalısınız. | Open Subtitles | تستطيع تدوين الملاحظات أثناء هذه الدورة، ولكن هذه المذكرات يجب أن تخلى قبل أن تنتهي. |
Savaş bitmeden önce, böyle çok miktarda kereste olacaktır. | Open Subtitles | سيكون هناك المزيد منها قبل أن تنتهي الحرب |
Soğuk algınlığına yol açan sorunları tedavi etmeye odaklanmadık fakat bilim insanları SARS ve MERS için tedaviler geliştirmeye başladılarsa da bu tedavilerin klinik çalışmaları bitmeden önce bu salgınlar son buldu. | TED | إذ لم نركز على علاج الأنواع التي تسبب الزكام، ورغم أن العلماء بدأوا بتطوير علاجات للسارس والميرس، إلّا أن هذه الأوبئة انتهت قبل أن تنتهي التجارب السريرية على هذه العلاجات. |
Ama sonra, hemen bitmeden önce tam kapıdan çıkarken bir gecede hepimiz bir araya geliriz. | Open Subtitles | لكن بعد ذلك, قبل أن تنتهي عندما نكون على وشك الخروج من الباب ... ليلة واحدة لديها طريقة لتجمعنا معاً |
6000 yılım dolmadan olmaz. | Open Subtitles | ليس قبل أن تنتهي الستة آلاف سنة |
Bütün taksiler dolmadan Flatiron'a geri dönelim. | Open Subtitles | لنعد للـ ( فلاترون ) قبل أن تنتهي سيارات الأجرة. |