| Ve bunu sosyopolitik olarak yapmadan önce, varoluşsal olarak yapmalıyız. | TED | و نحتاج لبناء هذا الترابط قبل أن نفعل ذلك اجتماعيًا وسياسيًا. |
| Bunu biz yapmadan önce böyle bir fotoğrafın çekildiğini düşünmüyorum. | TED | لا أعتقد أن أي صورة مثل هذه قد أخذت من قبل قبل أن نفعل نحن هذا. |
| Bir şey yapmadan önce daha fazlasını bulmaya çalışalım. | Open Subtitles | نحنا نحاول معرفة المزيد, قبل أن نفعل شيئ. |
| Ama bunu yapmadan önce, kaynağını bulmalıyız. | Open Subtitles | لكن قبل أن نفعل هذا يجبأننجدالمصدرأولاً. |
| Bizden önce Ramus'u bulursa daha buna artık ihtiyacı olmayacak. | Open Subtitles | حسناً ،هو لن يحتاج إلى قوى جديدة إذا وصل إلى راموس قبل أن نفعل نحن |
| Tabi ki bunu yapmadan önce, iyi çalışıp çalışmadığına bakmalıyız. | Open Subtitles | بالطبع علينا التأكد أولاً أنها تعمل جيداً قبل أن نفعل ذلك |
| Tamam. Bunu yapmadan önce birkaç soru sorabilir miyiz? | Open Subtitles | حسن، ولكن قبل أن نفعل ذلك، سيّدتي، أيمكنني أن أسألك بعض الأسئلة؟ |
| Bunu yapmadan önce bir şeyi bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | حسنا، قبل أن نفعل هذا أريد أن أعرف شيئا واحدا |
| Pişman olacağımız bir şey yapmadan önce bunu düşünmeliyiz. | Open Subtitles | قبل أن نفعل شيئاً نندم عليه لاحقاً، حسناً |
| Bunu yapmadan önce seni daha iyi tanımak istiyoruz. | Open Subtitles | نود التعرف إليك بشكل أفضل قبل أن نفعل ذلك |
| Bir şey yapmadan önce, paçamızı kraliyet muhafızlarından kurtarmalıyız. | Open Subtitles | قبل أن نفعل أي شئ، يجب أن نُضلل طوافة الإستطلاع الملكية. |
| Bunu yapmadan önce aşmamız gereken bir dağ var. | Open Subtitles | قبل أن نفعل هذا هناك قمـة يجب أن نتخطاها |
| Bir şey yapmadan önce, üstünde kök topu olan bir parça saçınızı alabilir miyim lütfen? | Open Subtitles | قبل أن نفعل شيئاً هل تسمحي لي بشعرة منك مرفقة معها كرة الجذر من فضلك ؟ |
| -Ben hayatımı seviyorum amına koyim. Aptalca bir şey yapmadan önce zekice davranalım. | Open Subtitles | دّعونا نتصرف بذكاء قبل أن نفعل شيئاً غبياً |
| Uyumadım ve bu işi yapmadan önce sizden biriyle beslenmem gerek. | Open Subtitles | أنا لم أنم وسأضطر لأتغذى على واحدة منكن قبل أن نفعل هذا |
| Yani, başka hiçbir şey yapmadan önce Kongresel duruşmaları halletmeliyiz. | Open Subtitles | بمعنى أن نجتاز جلسات الاستماع في مجلس الشيوخ قبل أن نفعل أيّ شيء آخر |
| Herhangi bir şey yapmadan önce mikroçipini çıkarmamız gerek. | Open Subtitles | حسناً، قبل أن نفعل أي شئ سنضطر لإخراج الرقاقة الخاصة بك |
| Bunu yapmadan önce, sana bir şey söylemem gerek. | Open Subtitles | قبل أن نفعل هذا أنا يجب أن أقول شيئا لأول مرة |
| Tatlısın falan ama ama bir şey yapmadan önce cidden, cidden banyo yapmalısın, tamam mı? | Open Subtitles | أنت لطيف وكل شيء لكن عليك حقا أخذ حمام قبل أن نفعل أي شيء , حسناً؟ |
| Başka bir şey yapmadan önce kendini buna adadığını bilmem gerek. | Open Subtitles | أنا بحاجة إلى معرفة أن كنت ملتزمة قبل أن نفعل أي شيء آخر. |
| Bizden önce aslan sana yetiştiği için şanslısın. | Open Subtitles | لأن هذا الأسد أعتدى عليك قبل أن نفعل نحن |