| Ortadan Kaybolmadan önce, onu bulmamız için bu tek şansımız. | Open Subtitles | إنها الفرصة الوحيدة لإيجاده قبل أن يختفي للأبد |
| Evet, Kaybolmadan önce, biri tekerleklerini patlatmıştı. | Open Subtitles | أجل, أحد ما قد مزق الإطارات قبل أن يختفي بقليل |
| Ortadan Kaybolmadan önce bir sığınma evinde zaman geçirmiş. | Open Subtitles | قضى فترة علاج في إحدى مراكز إعادة التأهيل قبل أن يختفي |
| Tekrar ortadan Kaybolmadan önce onu tanık olarak mahkemeye çağırmanı tavsiye ederim. | Open Subtitles | أقترح أن تقوم باستدعائه كشاهد عدائي قبل أن يختفي مجدداً. |
| Bu tekrar ortalıktan Kaybolmadan önce onu bulmak için son şansım olabilir. | Open Subtitles | قد تكون هذه فرصتي الأخيرة للوصول إليه قبل أن يختفي مجدداً. |
| Elimizde Kaybolmadan önce verdiği yeminli ifadesi var. | Open Subtitles | ولدينا شهادته تحت القسم قبل أن يختفي في مهب الريح |
| Karnavaldaki her şey ve herkes ebediyen ortadan Kaybolmadan önce! | Open Subtitles | قبل أن يختفي كل شيء و أي أحد في مدينة الملاهي هذه للأبد |
| Sonra da ben ondan bir mühendis istemişken o çölde Kaybolmadan önce bana bir rahip yolladı. | Open Subtitles | و طلبت منه إرسال مهندس و قام بإرسال كاهن قبل أن يختفي في الصحراء |
| Kaybolmadan önce Onu çok az bana güven var. | Open Subtitles | . بالكاد جعلته يثق بي قبل أن يختفي |
| Kaybolmadan önce babamın nerede olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أين كان أبي تماماً قبل أن يختفي |
| İşin aslı, ortadan Kaybolmadan önce babam ayarlamış. | Open Subtitles | من الواضح أن أبي فعل قبل أن يختفي |
| Yeniden Kaybolmadan önce onu bulmak için 48 saatimiz var. | Open Subtitles | لدينا 48 ساعة قبل أن يختفي مجددا |
| Annem Kaybolmadan önce bana bunu vermişti. | Open Subtitles | أمي أعطتني هذه قبل أن يختفي والداي |
| Kaybolmadan önce kendine çeki düzen verdi. | Open Subtitles | لقد أصلح طريقه قبل أن يختفي بكثير |
| Ortadan Kaybolmadan önce onu yakalamalıyız. | Open Subtitles | -يجب أن نلحق به قبل أن يختفي مرة ثانية |
| Görmek istiyorum Kaybolmadan önce onu. | Open Subtitles | لكن أريد رؤيته قبل أن يختفي |
| Görmek istiyorum Kaybolmadan önce onu. | Open Subtitles | لكن أريد رؤيته قبل أن يختفي |
| Görmek istiyorum Kaybolmadan önce onu. | Open Subtitles | لكن أريد رؤيته قبل أن يختفي |
| Lee Kaybolmadan önce en son seninle konuşmuş. | Open Subtitles | تفحصنا سجلات هاتفك أنت آخر شخص تحدّث إليه (لي) قبل أن يختفي |
| Ortadan Kaybolmadan önce Sidorov'un nerede olduğunu bulmalıyız. | Open Subtitles | (نحتاج أن نعثر على (سيدوروف الآن قبل أن يختفي |