| Ya da onlar uykuya dalmadan önce kadın belki ona anlatmıştır. | Open Subtitles | أو أخبرته بإنها كانت ستذهب إلى .الفراش قبل ذهابهم إلى النوم |
| Uzak mesafeli ilişkiler gençlerin üniversiteden önce yarın sevişmek için birbirine söylediği yalandır. | Open Subtitles | العلاقات البعيدة هي كذبة للمراهقين يطلقها بعضهم لبعض في الصيف قبل ذهابهم للجامعة |
| Uzak mesafeli ilişkiler gençlerin üniversiteden önce yarın sevişmek için birbirine söylediği yalandır. | Open Subtitles | العلاقات البعيدة هي كذبة للمراهقين يطلقها بعضهم لبعض في الصيف قبل ذهابهم للجامعة |
| Ama domuzcuklar yarın satılacak. Sen de gitmeden önce onları kaşıyabileceğimi söylemiştin. | Open Subtitles | الخنازير سـنبيعها غدا ،و قبل ذهابهم بعيدا أردت أن أعطيهم آخر حكة |
| - Her gece Fordyce'n vaazlarını okuyan bir adam. - Yatmadan önce! | Open Subtitles | ـ سيقرأ مواعظ فيردس كل ليلة ـ قبل ذهابهم الى الفراش |
| Şu bilmem ne kardeşler gitmeden önce yaptılar bunu. | Open Subtitles | آه، هذا؟ أولئك الأخوة الذين لا أعرف اسمهم قاموا بذلك قبل ذهابهم. |
| En azından içeri girmeden önce o birkaç günü birlikte geçirirdik. | Open Subtitles | علي الاقل قضينا اليلتان هنا معا قبل ذهابهم |
| Çocuklardan biri, yürüyüşe çıkmadan hemen önce bir resim tweetlemiş. | Open Subtitles | أحد الأطفال غرّد صُورة قبل ذهابهم للتنزّه. |
| Öğrencilerin gerçek laboratuvarlara gitmeden önce sanal deneyler yapmasını sağlayarak bu üniversiteler birdenbire milyon dolarlarını kurtarabildiler. | TED | على نحو مفاجئ ستتمكن الجامعات أن توفر ملايين الدولارت بفسح المجال للطلاب لإجراء تجارب افتراضية قبل ذهابهم للمختبر الحقيقي. |
| Bana arabayı yola çıkmadan hemen önce temizlediğini söyledi. | Open Subtitles | اسمه " فرجسون " وقد نظف السيارة قبل ذهابهم |
| Rahipler dövüşe gitmeden önce kullanırlar. | Open Subtitles | الرهبان فعلو ذلك قبل ذهابهم الى المعارك |
| - Rahipler savaşlardan önce yaparmış. | Open Subtitles | الرهبان فعلو ذلك قبل ذهابهم الى المعارك |
| Sabahları gelirlerdi ve işten önce boyanırlardı. | Open Subtitles | كانوا يأتوا إليها بالصباح... و كانوا يضعون تبرجهم معاً قبل ذهابهم إلى عملهن. |
| Bir kaç hafta önce, tatile çıkacaklardı. | Open Subtitles | قبل أسابيع قليلة، قبل ذهابهم في إجازة. |
| Bu yatıştırıcı ölüm hücresindeki suçlulara gaz odasına girip hidrojen siyanürü içlerine çekmeden önce verilir. | Open Subtitles | لأن ذلك المخدر يأخذه المجرمون المحكوم عليهم قبل ذهابهم إلى غرفة الغاز، ويتنفسون سيانيد الهيدروجين -هذا صحيح |
| Dyatlov! Gitmeden önce bunu içmişler. | Open Subtitles | ديتلوف " لقد شربوه قبل ذهابهم " |
| Şu anda dua eden deniz piyadeleri ve burada hizmet veren herkes, savaşa girmeden önce edecekleri son dua olduğunu biliyor. | Open Subtitles | (وفى كنيسة (صنداى* *قام القساوسة بحشد القوات لأن جنود البحرية هؤلاء* *فى لحظة القيام بالصلاة يقومون بخدمة والتى يؤمن العديد* *إنها ستكون الأخيرة قبل ذهابهم إلى الحرب |
| ... mışıl mışıl rüya görmeden önce gizemli bir olayı çözmeye kalkışmışlar. | Open Subtitles | -يحاولون حل لغزاً ما قبل ذهابهم للنوم . |