| Bu günlerde Çok geç olmadan önce birinin kulak vermesi iyi olacak. | Open Subtitles | كان سيكون الوضع أفضل لو كان سمع أحدهم قبل فوات الآوان |
| Söylediğin şeyin doğru olduğunu anladım. Çok geç olmadan önce bu işi bırakmak için bir şansım var ve bunu değerlendirmem gerek. | Open Subtitles | لديّ فرصة للهروب قبل فوات الآوان وعليّ أن أغتنمها |
| Çok geç olmadan önce asıl niyetini ortaya çıkardığımıza seviniyorum. | Open Subtitles | فقط سعيد بأننا أكتشفنا خيوط حقيقته قبل فوات الآوان |
| Pekala, öyle yapın. İş işten geçmeden onları bulun yoksa bu durumu hakime taşımaktan başka çarem kalmaz. | Open Subtitles | حسناً ، إفعل ذلك ، إعثر عليهم قبل فوات الآوان |
| İş işten geçmeden açıklamam gereken bir şey var. | Open Subtitles | عليّ توضيح أمر لكِ قبل فوات الآوان |
| Neyse ki çok geç olmadan bunu düzeltecek zamanı oluyor. | TED | لحسن الحظ، كان لديه متسع من الوقت ليصحح ذلك قبل فوات الآوان. |
| Siz de eğlendiniz, Mösyö. çok geç olmadan gidin. | Open Subtitles | لقد استمتعت بما يكفي يا سيدي من الأفضل أن تغادر قبل فوات الآوان. |
| Çok geç olmadan önce. | Open Subtitles | قبل فوات الآوان. |
| Çok geç olmadan önce. | Open Subtitles | ! جوفانا) قبل فوات الآوان) |
| Çok geç olmadan önce. | Open Subtitles | ! جوفانا) قبل فوات الآوان) |
| İş işten geçmeden evine dönmelisin. | Open Subtitles | ينبغي أن تعودي للوطن قبل فوات الآوان |
| ...benim sana gelip karşı çıkmamı ve çok geç olmadan her şeyi bitirmen için yalvarmamı beklemez miydin? | Open Subtitles | ألا تتوقع منى أن أعترض وأتوسل إليك أن تنهى العلاقة بها قبل فوات الآوان |