| Ama yine de, burada elimde Bir bardak papatya çayı ile duruyorum. | Open Subtitles | و مع ذلك، ها أنا ذا واقفه هنا مع قدح من الشايّ |
| Ama dünyanın bu zavallı köşesinde, hayaller... Bir bardak birada son bulur. | Open Subtitles | لكن الأحلام يا ولدي في هذه الزاوية السيئة من العالم تنتهي في قدح من البيرة |
| Buralarda senin kapuçino kültürünle ilgili pek fazla birşey yok, ama eminim Bayan Mac sana Bir bardak çay hazırlar, yanında da Anzak bisküvisi, yol için. | Open Subtitles | حسنا , لا يوجد هنا الكثير من من ثقافة الكابتشينو الخاصة بك لكني متاكد ان السيدة ماك , سوف تصنع لك قدح من الشاي |
| Adamın dediği gibi, bir erkeğin tüm ihtiyacı Bir fincan Kahve ve iyi bir sigara. | Open Subtitles | مثل ما قال الرجل كل ما يحتاجه الرجل هو قدح من القهوة وسيجارة جيدة |
| Bir fincan Kahve içelim mi? | Open Subtitles | هل من الممكن ان نحصل على قدح من القهوة ؟ |
| Bu ülkede Bir bardak çay bile içemiyorsun, idealistin biri işleri onların istediği şekilde yapmanı rica etmeden. | Open Subtitles | لا يمكنك ان تعمل قدح من الشاي في هذه البلدة من دون تدخل فاعل خير ويطلب منك صنعه على طريقته هو |
| Çabuk, Bir bardak su getirin. | Open Subtitles | انه يَخْتنقُ؟ قدح من الماء بسرعة |
| - Bir bardak su alabilir miyim? | Open Subtitles | - هل أستطيع الحصول على قدح من الماء من فضلك؟ - طبعاً |
| Çiftimizin şerefine Bir bardak şarap için. | Open Subtitles | خذ قدح من النبيذ في صحة العروسين |
| "Bir bardak şarap doktoru uzak tutar." | Open Subtitles | "قدح من النبيذ يجعل الطبيب بالإتجاه نفسه" |
| Yani, Bir bardak su içinde Londra gibi bir şehrin bir haftalık enerji ihtiyacını karşılayacak kadar enerji vardır. | Open Subtitles | تعني أنّ هناك قدرٌ من الطاقة في قدح من الماء تكفي لتشغيل مدينة مثل "لندن" لأسبوع. |
| Bir bardak çayını içebilirim. | Open Subtitles | هل يمكنني تناول قدح من الشاي ؟ |
| İyiyim. - Bir bardak Kahve istiyordum. | Open Subtitles | انني فقط ابحث عن قدح من القهوة |
| Bir bardak Kahve ve bir paket sigara, Iütfen. | Open Subtitles | قدح من القهوة و علبة سجائر من فضلك |
| Bir fincan peninin, birini vurmaya değdiğini düşünmüyorum. | Open Subtitles | لاأظنّ أنها تستحق إطلاق النار على شخصٍ مـا بسبب قدح من القطع النقدية |
| Pekala, New York Times'a Bir fincan çay verelim. | Open Subtitles | لا بأس ، فلتقدم لمجلة نيويورك تايمز قدح من الشاي |
| Bana Bir fincan Kahve ile Chrysler Binası'nın manzarasını verin tüm gün yazayım. | Open Subtitles | أعطني قدح من القهوة، ومنظر برج كرايسلر وسأكتب أكتب طوال اليوم |
| Aslında Bir fincan kahvenin kimseye zararı olmaz. | Open Subtitles | أتعرفين، قدح من القهوة لن يضر. |
| Bir fincan Kahve verir misiniz? | Open Subtitles | هل استطيع الحصول على قدح من القهوة |
| Sadece tavırlarıyla ve bir kadeh ucuz şarapla karşılaştım. Sözde Loire Vadisiymiş. | Open Subtitles | كل ما حصلت عليه هو قدح من النبيذ الرخيص وادي لواير,يا له من كذاب |