Bir zamanlar, çok uzun yıllar önce... ..bir Ortodoks manastırında yaşlı bir keşiş yaşarmış. | Open Subtitles | كان يا ما كان,في قديم الزمان كان راهب عجوز يعيش في دير أورثودوكسي |
Bir zamanlar bir kral şato yaptırmış. | Open Subtitles | في قديم الزمان كان هناك ملك الملك هذا بَنى قلعة |
Bir zamanlar, otlakta bir evim vardı. | Open Subtitles | فى قديم الزمان, كان عندى بيت فى المراعى. |
Evvel zaman içinde Bir zamanlar bir eğri, bir de doğru ağaç varmış. | Open Subtitles | كان يامكان في قديم الزمان كان هناك شجرة معقوفة وشجرة مستوية |
Bir zamanlar banyo yapmayan tembel bir berduş varmış. | Open Subtitles | في قديم الزمان كان هناك رجل قذر كسول لا يستحم |
Eğimli çünkü Bir zamanlar burası bir dere yatağıymış. | Open Subtitles | إنه منعطف لأنه في قديم الزمان كان هناك جدول ماء و ساقية هنا. |
Bir zamanlar, bir köpekbalığı ile ucuz numaralar yapan nüfuz sahibi bir adam varmış. | Open Subtitles | في قديم الزمان كان هناك غول ربح القليل من تجارة أسماك القرش |
Bir zamanlar Annie adında güzel bir prenses varmış. | Open Subtitles | والان فى قديم الزمان كان هناك اميرة جميلة اسمهآ ، آنى |
Bir zamanlar çok güzel bir kız varmış bir tepedeki kocaman evlerinde ailesiyle birlikte yaşarmış. | Open Subtitles | في قديم الزمان كان هناك فتاة جميلة تعيش في منزل ضخم اعلى التلة مع عائلتها |
Bir zamanlar genç bir prens varmış. | Open Subtitles | في قديم الزمان كان هناك أمير صغير |
Bir zamanlar vardı bir güzel kız | Open Subtitles | في قديم الزمان كان هناك فتاة جميلة. |
Bir zamanlar, gördüğün üzere kibritle oynamayı çok seven yaramaz bir çocuk varmış. | Open Subtitles | ، في قديم الزمان ...كان هناك فتى شرير ، كان يعشق اللعب بالثقاب ...لأن النار |
Bir zamanlar harika bir karısı ve sevimli bir çocuğu olan bir adam varmış. | Open Subtitles | ...في قديم الزمان ...كان هناك رجل لديه زوجة رائعة ..وكان لديه إبنه الجميل |
Bir zamanlar bir ülke vardı. | Open Subtitles | في قديم الزمان كان هناك بلد... |
Bir zamanlar, bir ülke vardı diye. | Open Subtitles | في قديم الزمان كان هناك وطن... .... |
Bir zamanlar, güzel bir oğlancık varmış babası ölmüş. | Open Subtitles | في قديم الزمان كان هناك a ولد جميل... أبّ hos كَانَ ميتَ. |
Bir zamanlar, güzel bir oğlancık varmış babası ölmüş. | Open Subtitles | في قديم الزمان كان هناك a ولد جميل... الذي الأبّ كَانَ ميتَ. |
Bir zamanlar, Mary adında küçük bir kız vardı. | Open Subtitles | في قديم الزمان (كان هناك بنت صغيرة تسمي ( ماري |
"Bir zamanlar küçük, mavi bir fare varmış," | Open Subtitles | في قديم الزمان, كان هناك فأراً أزرق"..." |
"Bir zamanlar çok güzel bir kız varmış..." | Open Subtitles | في قديم الزمان كان هناك فتاة جميلة... |