| Çok çalıştım ve sanırım bu hayal kırıklığından kurtulma vakti geldi. | Open Subtitles | هذا عمل صعب واظن انه قد حان الوقت للتخلص من الاحباط |
| Bunu uzun zamandır düşünüyorum ve ve ikinizin gitme vakti geldi. | Open Subtitles | لقد كنت افكر كثيرا و قد حان الوقت لكلاكما ان تذهبا |
| Ve Harley ve ben,bir aile kurmanın vaktinin geldiğini düşündük. | Open Subtitles | و كنت أعتقد أنا وهارلي انه قد حان الوقت لعمل عائلة |
| Belki de benim için tanıdık yerlere yol alma vakti gelmiştir. | Open Subtitles | أخي ، ربما قد حان الوقت لأرحل إلى مكان أرتاح فيــه |
| Belkide kanatlarını açıp uçmasının zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | بالطبع , ربما قد حان الوقت لتفرد جناحيها وتطير |
| O yüzden bana kim olduğumu düşündüğünü söylemenin vakti geldi. | Open Subtitles | . مما يعني انه قد حان الوقت لتخبرني عن حقيقتي |
| Hayvanların sevdiği gerçeğine inanıyorum. Bence biz insanların bu hayvanların sahibi olmadığımızı anlama vakti geldi. | TED | وأصدق حقيقة أن الحيوانات تحب، وأعتقد أنه قد حان الوقت لنا نحن البشر أن نعترف بعدم امتلاكنا لهذه الأشياء. |
| Bence hala anlamıyorsunuz. Ve bence bunu anlamanızın vakti geldi. | Open Subtitles | أعتقد بأنك لا تفهم و أتعتقد بأنه قد حان الوقت كى تفهم |
| Ama hayatın ciddiyetini öğrenmelerinin vakti geldi. | Open Subtitles | لكنه قد حان الوقت المناسب ليتعلموا الحياة بجد |
| Yer değiştirmenin vakti geldi. | Open Subtitles | أظن أنه قد حان الوقت لكي تكون الأمور على مايرام |
| Bize göre artık daha güçlü yöntemlerin vakti geldi. | Open Subtitles | أعتقد أنه قد حان الوقت لإتخاذ إجراءاتِ أشد |
| Birliğimizin tam olarak kurulmasının vaktinin geldiğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | حسناً , أعتقد أنه قد حان الوقت لإعادة وحدتنا العظيمة |
| Ve onlardan bir parça koparma vaktinin geldiğini düşündün. | Open Subtitles | وإعتقدت بأنه قد حان الوقت لتأخذ قطعة. |
| Dinle ortak, belki de artık gözlerimizi kapamanın vakti gelmiştir. | Open Subtitles | إستمعْ،يا شريكي، ربما قد حان الوقت لكي تنام، حسناً؟ |
| Dinleyin, belki,... belki ders teorimizi pratiğe dökme zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | ربما يكون قد حان الوقت لوضع الدروس النظريه موضع التطبيق العملي |
| Zaman geldi, Hıçkırık. | Open Subtitles | قد حان الوقت , يا هكس |
| O halde birkaç şey daha öğrenme vaktim geldi bence. | Open Subtitles | إذاً أعتقد أنه قد حان الوقت لى لأعرف بضعة أشياء أكثر |
| Ama bence senin kaçma zamanın geldi. | Open Subtitles | لكن أعتقد أنه قد حان الوقت كى تفعل أنت. |
| Harekete geçme zamanı gelmedi mi? | Open Subtitles | أعتقد أنه قد حان الوقت لكي تفعل شيئاً، اليس كذلك؟ |
| belki de onlarla tanışma vaktin gelmiştir. | Open Subtitles | الغاضبين بالاسفل أظن أنه قد حان الوقت لمقابلتهم |
| Bana çok iyi baktın, ...sanırım benim sana çok iyi bakmamın zamanı geldi. | Open Subtitles | لقد اعتنيتَ بيَّ بشكلٍ جيّدٍ، ظننتُ أنّهُ قد حان الوقت أن أعتني بكَ. |
| Bunu bulup, atlatmamın vakti gelmedi mi sence? | Open Subtitles | ألا تعتقد أنه قد حان الوقت لإكتشاف ما أخشاه وتجاوز الأمر ؟ |
| O çirkin ortamı terk etme vakti gelmişti zaten. | Open Subtitles | قد حان الوقت لمغادرة هذا العالم العفن على أي حال |