"قرأت في" - Traduction Arabe en Turc

    • okumuştum
        
    • okudum
        
    • okuduğuma
        
    • yazıyordu
        
    Bir dergide okumuştum. Bazı kadınlar, erkeğin gerçek cinsel organının beyni olduğunu düşünürmüş. Open Subtitles لقد قرأت في المجلة بأن بعض النساء بأن العضو الجنسي الحقيقي في الدماغ
    Bir yerde karaciğer nakli yapılınca, vericinin kan grubu neyse alıcının da kan gurubu o oluyor diye okumuştum. Open Subtitles قرأت في مكانً ما أنه إذا شخص حصل على عملية زرع كبد. دمّهم كيميائياً سيتغير لكي يقبل العضو المتبرع.
    Bir yerde ölmeden önce gördüğün ışıkla ilgili birşey okumuştum bu sadece beyninin ölüm acısını dindirmek için saldığı çok miktarda endorfin Open Subtitles قرأت في مكان ما بأن الضوء الذي ترينه قبل الموت ،انه فقط عقلك يطلق كميات هائلة من الاندروفين ليسهل الآلم عند الموت
    Biliyor musunuz, bir yerlerde güneşin her yıl daha sıcak olduğunu okudum. Open Subtitles أتعلمون أنني قرأت في مكانٍ ما أن الشمس تزداد حرارة كل عام
    Dinleyici: meraba. Bir yerlerde okudum, son 20 yılda Bu gezegende ortalama insan ömrü 10 yıla kadar uzadı. TED الجمهور: مرحباً، قرأت في مكان ما، أنّه في ال20 سنة الماضية، ازداد متوسّط الأعمار 10 سنوات
    Magazinlerden okuduğuma göre kimse Oliver Queen'in aşıdı dozdan öldüğünü duyduğuna şaşırmazmış. Open Subtitles ممّا قرأت في الصحف، فلا أظنّ أحدًا سيتفاجأ بوفاتك بجرعة مخدّر زائدة.
    Bir yerlerde Tanrı bir kapıyı kapatırsa, bir pencere açar diye yazıyordu. Open Subtitles قرأت في مكان ماً أنه عندما يغلق باب هناك نافذة تفتح دوماً
    Bir yerde, gençliğinde yanında olmasını dilediğin kişi olmaya çalışmak gerektiğini okumuştum. TED قرأت في مكان ما أنك يجب أن تحاول أن تكون الشخص الذي أردت أن تكونه عندما كنت صغيرًا.
    Reader's Digest'ta kalp krizlerinin böyle başladığını okumuştum. Open Subtitles لقد قرأت في أحدى المجلات بأن .هذه بداية أعراض السكتة القلبية
    Evet, bir yerlerde erkeğin... çekici bulduğu kadına aşık olmayı... kadının ise aşık olduğu erkeği çekici bulmayı öğrendiğini okumuştum. Open Subtitles أتذكر أني قرأت في مكان ما أن الرجال يتعلموا أن يحبوا الشخص المعجبين به وأن النساء يزددن إعجاباً بالأشخاص الذين يحبونهم
    Bir yerlerde okumuştum... Eğer bir çocuk birinin öldüğünü görmezse... Open Subtitles قرأت في مكان ما أن الطفل إن لم يرى شخصا يموت
    Bir yerlerde okumuştum... Eğer bir çocuk birinin öldüğünü görmezse... Open Subtitles قرأت في مكان ما أن الطفل إن لم يرى شخصا يموت
    Ama deneyin tekrarlanmasının mümkün olmadığını okumuştum. Open Subtitles ولكنى قرأت في مقال ما ان هذه التجربة لايمكن ان تندمج جزيئاتها
    Fransa'da böyle yapan insanların olduğunu bir yerlerde okumuştum. Open Subtitles أنا قرأت في مكان ما بأن هُناك ناس في فرنسا..
    Gazetede ne okudum biliyor musun? ... Open Subtitles عندما قرأت في الصحف الذي أولئك اليابانيين يعملون
    Bildirimleri okudum. Bugün yeni bir teslimat bekliyorlar. Open Subtitles لقد قرأت في بياناتهم ، اليوم ستصلهم شحنة جديدة
    Müsadenizle, şu çok acil mevzuya dönersek, bu sabah gazetede korkunç bir haber okudum. Open Subtitles لو سمحت لي بأن أتحدث عن الموضوع المهم لقد قرأت في صحف الأخبار اليوم
    Maskenin çalındığını gazetelerden okudum ve güvenilir ajanımdan birşey duyamadım bu yüzden endişelendim doğal olarak. Open Subtitles أوه، قرأت في الصحف عن أختفاء القناع أنا لا أسمع كلمة من موظفتي , الموثوق بها
    Ama, geçen gün... oranın sadece vaftiz edilmemiş çocuklar için olduğunu okudum. Open Subtitles لكن قرأت في يوم آخر أن سجن الجحيم هو فقط للأطفال الذين لم يطهروا روحيا
    Gazetede Çin'in Japonyayı protesto ettiğini okudum. Open Subtitles لقد قرأت في الجريدة ان الصين تحتاج اليابان
    Biliyor musun, bir yerde okuduğuma göre Leonardo Da Vinci Mona Lisa'yı çizmeden önce, 140 başarısız eskiz yapmış. Open Subtitles أتعلم, لقد قرأت في مكان ما أنه قبل أنْ يرسم ليوناردو دافنشي لوحة الموناليزا, قام برسم 140 اسكتشاّ فاشلاً.
    okuduğuma göre 1984'te hükümet her birimize izleme cihazları takacakmış. Open Subtitles مثلما قرأت في 1984 الحكومة الأمريكية سيكون عندها أجهزة تعقب فينا جميعا
    Metro fiyatları artıyormuş. Dün gazetede yazıyordu. Open Subtitles قرأت في الجريدة اليوم ازدياد نسبة الاغتصاب في المترو.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus