| Evet, güneş hala ısıtıyor. Nehir kenarında yürüyüşe çıkmak için güzel bir akşam. | Open Subtitles | جيّد، الشمس لازالت دافئة والأمسية مناسبة للمشي قرب النهر |
| Nehir kenarında o siyah oğlanı da öldürdüm. | Open Subtitles | وأيضاً قتلت الصبي الاسود قرب النهر |
| Cuma günü nehrin kenarında ölü bulunan kızın adını öğrenmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أبحث عن إسم الفتاة التي وجدّت ميتةً قرب النهر بالجمعة الماضية |
| Erkek kıyafeti giyip nehre gittiğim için oldu. | Open Subtitles | لأنني ارتديت ملابس الرجال و ذهبت قرب النهر |
| Oradaki en sevdiğim yer Fern Sokağı'ndaki McDonald's çünkü nehrin yanında. | Open Subtitles | المكان المُفضل ليّ هُناك هو "ماكدونلز" في شارع فيرن, لانه قرب النهر. |
| Nehir kenarındaki iş yerlerinin güvenlik kameralarına bakabilirim. | Open Subtitles | يمكنني التأكد من كاميرات المراقبة التابعة للشركة قرب النهر |
| Şüpheli, doğu nehrinin yakınlarındaki bir çatının güney kısmına doğru ilerliyor. | Open Subtitles | المشتبه به يتوجه الى السطح قرب النهر الشرقي |
| Eğer Nehir kenarında yaşıyorsanız, çuval verebilirim. | Open Subtitles | إن كنتِ تعيشين قرب النهر لدي حقيبة |
| Doğruca gidersen Nehir kenarında bulursun. | Open Subtitles | هناك حق قرب النهر. |
| Nehir kenarında botlarını bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا حذائكَ قرب النهر |
| Segundo onları nehrin kenarında buldu. | Open Subtitles | سيجوندو وجدهما قرب النهر Segundo found them by the river. |
| - Burada nehrin kenarında. | Open Subtitles | - هنا قرب النهر - |
| nehrin kenarında. | Open Subtitles | قرب النهر. |
| Beni bağışlayın ama nehre gitmiştim çünkü sıcaktan uyuyamıyordum. | Open Subtitles | ...المعذرة على ...لقد كنت كنت قرب النهر ولم أستطع النوم |
| Galiba adamlarının birkaçıyla nehre inmişti. | Open Subtitles | - أعتقد أنه قرب النهر مع بعض من رجاله |
| Jairo'yu nehrin yanında ölü buldular. | Open Subtitles | عثروا على هايرو ميتاً قرب النهر |
| Hemen nehrin yanında tavada bir güzel kızarttım. | Open Subtitles | - هل تناولتهما على الفطور؟ - "قليتهما قرب النهر" |
| Nehir kenarındaki bir evde, ona eşlik edeceğim bu tatilde. | Open Subtitles | سوف أنضم اليها لدي منزل قرب النهر |
| Onları, Nehir kenarındaki eski eve götürelim. | Open Subtitles | لنأخذهم الى المنزل القديم قرب النهر |
| Şüpheli, doğu nehrinin yakınlarındaki bir çatının güney kısmına doğru ilerliyor. | Open Subtitles | المشتبه به يتوجه الى السطح قرب النهر الشرقي |
| Eskiden büyük annem, nehrin yanına kamp yapmaya gittiğimiz zaman, bana içinde armut parçaları olan peynirli sandviçlerden yapardı. | Open Subtitles | جدّتي كانت تصنع شطيرة جبن مشوي مع قطعة كمثرى عندما خيّمتنا قرب النهر. |
| Fabrika için mükemmel yeri buldum. Yoldan uzak, nehir kıyısında. | Open Subtitles | لقد وجدت المكان المثالي لبناء المصنع إنه بعيد، قرب النهر |