dedik. Şimdi Belediye Başkanı Bloomberg'e çok teşekkürler hisseler ve teminatlı taraflardan oluşan çalışma izinlerine artık ihtiyacımız yok. Boston'a gitmeye karar verdik. | TED | الآن، شكراً جزيلا عمدة بلومبرج، لم نعد نحتاج رخص عمل، التي تأتي مع شرائح من المتعاقدين المضمونين بسندات -- نحن متفرغين لكم -- قررنا أن نذهب لبوسطن. |
gitmeye karar verdik ve gittik. | Open Subtitles | قررنا أن نذهب ففعلنا ذلك. |
Daha makul bir yere gitmeye karar verdik. | Open Subtitles | "قررنا أن نذهب إلى مكان معقول" |
Babanızla birlikte birkaç günlüğüne Berkshires'a gitmeye karar verdik. | Open Subtitles | أنا ووالدكم قررنا أن نذهب إلى (بيركشاير) لبضعة أيام. |
(Kahkahalar) Eğer adalar bağlamında düşünürsek, bulabileceğimiz en büyük adaya gitmeye karar verdik. Yani Avustralya'ya. Anlaştığımız üçüncü ülke Avustralya. | TED | ( ضحك ) إذا كنت تفكر بهذا الأمر من ناحية الجزر , قررنا أن نذهب إلى أكبر جزيرة نستطيع إيجادها . وكانت هى أستراليا ، الدولة الثالثة التي أعلناها كانت أستراليا . |