"قصدت" - Traduction Arabe en Turc

• demek
• kastetmiştim
• Yani
• gittim
• kastettim
• ciddiydim
• kast
• diyorum
• bahsediyorum
• kastettin
• gittin
• derken

Hayır demek istediğim çirkin ördek yavrusunu eğlenceli yapan güzel yavrulardan biri olduğundu.
لا ، قصدت أنك واحدة من البطات الجميلات التي تسخر من البطات القبيحات

Eğer kız döndürülür dedi, tam olarak ne demek istedin?
عندما قلت أن الفتيات قد صغروا ما قصدت بالضبط ؟

Sana kız arkadaşına yazmanı söylediğimde, ona, kendisini sevdiğini de söylemeni kastetmiştim.
عندما قلت بأنك يجب أن تكتب لصديقتك فقد قصدت أنك يجب أن تخبرها أيضاً بحبك لها

- Sağ ol. - demek istediğim Yani söylemeye çalıştığım bundan vazgeçeceğini sanmıyorum.
ما قصدت قوله هو أنّني لا أستطيع أن أراك تبتعد عن هذا، حسنا؟

Oteline birkaç kez gittim ama onun dışında nereye bakacağımı bilmiyorum.
قصدت فندقها عدة مرات ولكن لا أعرف أين أبحث غير ذلك.

Kaliforniya, Oregon ve neydi o yukarıdaki, onları kastettim?
قصدت كاليفورنيا، أوريغون وما هي تلك التي على القمة؟

Özellikle Ortez'i kast etmedim, demek istediğim... onun gibi olanlar.
أنا لم أقصد أورينتز بالتحديد لقد قصدت الاشخاص الذين مثله

Ben de sebze demek istemiştim fakat bunları akşam yiyeceğim.
حسنا نعم, لقد قصدت الخضراوات, لكن هذا ماسنفعله لهذه الليله

Özgürlüğü kastetmiştim, istediğin zaman, istediğin yerde istediğin şeyi yapabilmeyi.
انا قصدت الحرية ان تفعلى اى شىء تريدينه فى اى وقت وفى اى مكان

O korsanın sizi tehdit etmesini kastetmiştim!
لقد قصدت إنك هددت من قبل قرصان .. هذا يبدو مرعباً

Thule'deki Amerikan CIA uçağı konusunu kastetmiştim. Ha, o.
قصدت حادثة رحلة طائرة ال سي اي اي في قاعدة ثولة

Ama Yani "biz" derken benden seninle taşınmamı mı istiyorsun?
لكنّي قصدت السؤال، أتطلب منّي الآن أن أنتقل للسكن معك؟

Yani, tam da ikinci kata başlayacağımı söylemek istedim.
لقد قصدت أننى بدأت فى وضع الطبقة الثانية.

Dergiye gittim, ve beni tekrar seyretmesi için ikna ettim.
قصدت المجلة وإستجديته لكي يقابلني ثانيةً

- Ben başka pislikleri kastettim. Beni döven pislikleri.
قصدت السفلة الآخرين الذين تعرَضت للضرب من قبلهم

- Ben bebeği kastettim. - Bende seksi anneyi.
ــ قصدت الطفل الصغير ــ قصدت الأم المثيرة

- Teşekkür ederim. - Sadece şunu söyleyeyim, hepsinde ciddiydim.
ـ شكرا لك ـ و لكنى قصدت كل ما قلته

Robbie'yle ayrılığınla ilgili her konuda yapabileceğim ne varsa diyorum.
قصدت ، أي شيء أستطيع القيام به لمساعدتك ِ لانفصالكي عن روبي

Bundan bahsediyorum. Oh.
لقد قصدت ذلك كنت على حق،أعتقد أني كنت قليلاً

- Sana saygı duymadığımı kastetmedim. - Hayır, bunu kastettin ama sorun değil.
ذلك لا يعنى أنى قصدت ذلك لقد قصدت ذلك , لكن لا بأس

Şey, şöyle diyelim. Hiç dişçiye gittin mi?
حسناً، سأخبرك، هل قصدت يوماً طبيب الأسنان؟