Aslında, kariyerinin en üst noktasında olan birinin menajeriyim ama bizim, bizim davalarımız benzersizdir. | Open Subtitles | في الواقع، أنا أميل أكثر إلى التعامل لأجل شخص في علية السلسلة الغذائية لكن قضايانا فريدة من نوعها |
davalarımız en zayıf CSI'ımız kadar güçlüdür. | Open Subtitles | حسناً. قضايانا فقط قوية كمحققنا الجنائي الأضعف. |
Bu artık, diğer davalarımızla birlikte soruşturacağımız aktif bir dava. | Open Subtitles | هذه الان قضية مفتوحة و سنحقق فيها مع قضايانا الاخرى |
Özel ajan McCafferty buraya bizim davalarımızdan birisiyle ilgilenmek için gelmiş. | Open Subtitles | يبدو العميل الخاص (مكافرتي) جاء لهنا من اجل الأهتمام بأحدى قضايانا |
Üstünde çalıştığımız davalar hakkında bilgi depoladığımız yerdir. | Open Subtitles | إنها المكان الذي نخزِّن فيه معلومات قضايانا التي نعمل عليها |
O en eskilerden. İlk davalardan. Herhalde sizden önce. | Open Subtitles | انها قديمة جدا من اوائل قضايانا من قبل أن تأتي أنت الى هنا |
Kendi davalarımızı araştırma konusunda biz de en az onlar kadar kabiliyetliyiz. | Open Subtitles | إنّنا مؤهّلون مثلهم تماماً لفحص قضايانا الخاصّة |
Kıçını kaldırman lazım çünkü sana birazdan söyleyeceğim şeyin yanında tüm diğer vakalarımız ısınma hareketi gibi kalacak. | Open Subtitles | أريدك أن تحرك مؤخرتك لأن ما على وشك أن أخبرك به سيجعل من جميع قضايانا الأخرى تبدو كالإحماء |
Kendi kadın siyasi partimizin olduğunu, sorunlarımızı göz ardı etmek yerine, onları öncelik yaptığımızı hayal edin. | TED | تخيلوا لو أن لنا حزبًا سياسيًا خاصًا بنا فبدلاً من وضع قضايانا على جنب كمُلهيات نجعلها في قمة الأولويات. |
Katili bulabilmek için davalarımız hakkında konuşmamı istiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يريدونني أن أتحدث عن قضايانا لمساعدتهم على إيجاد القاتل |
Şaşırtıcı bir şekilde, ben ve örgütümle ilgili çok az şey var ancak davalarımız üzerine görüşler ve senin hakkında pek çok şey içeriyor. | Open Subtitles | هناك شيء مستغرب بالنسبة لي ولمنظمتي لكنه يحتوي على تخمين بخصوص قضايانا وصفقة كبيرة بشأنك |
Aramızdaki bu denge; benim davalarım, senin davaların, ortak davalarımız düzeni değişmeyecek. | Open Subtitles | --هذا التوازن الذي نقوم به قضاياي, قضاياك, قضايانا. ذلك لن يتغير. |
Bu artık aktif bir dava diğer davalarla birlikte bunu da yürüteceğiz. | Open Subtitles | هذه الان قضية رسمية و سنحقق بها بجانب قضايانا الاخرى |
Şu andan itibaren bu aktif bir dava diğer vakalarla birlikte bunu da çözmeye çalışacağız. | Open Subtitles | الآن أصبحت هذه قضية نشطة سنحقق فيها مع قضايانا الأخرى |
İsterseniz bir karara varmadan önce davalarımızdan birini inceleyin. | Open Subtitles | ربما... عليك مراجعة أحد قضايانا قبل أن تحسما أمركما؟ |
Faili meçhul davalarımızdan biri. | Open Subtitles | هذا من ضمن قضايانا المغلقة |
Asla diğer davalar üzerinde çalışmayı bıraktığımızı söylemedim. | Open Subtitles | لم أقل أبدًا أن نتوقّف عن العمل على قضايانا. |
İşte bu haftaki davalar. | Open Subtitles | قضايانا لهذا الأسبوع |
Bize daha iyi müvekkiller lazım. Beles davalardan bıktım. | Open Subtitles | نحن نحتاج لزبائن أفضل فلقد مللت من قضايانا |
O yüzden bu üç yargıçla olan davalarımızı gözden geçirdik. | Open Subtitles | إذًا لقد إستعرضنا كل شيء عن قضايانا مع هؤلاء القضاة الثلاثة |
Evet, ama asıl "zugzwang" mesajı telefon kulübesindeyken bana iletildi yani sadece davalarımızı takip etmiyor yaptığımız her şeyi takip ediyor. | Open Subtitles | نعم,لكن رسالة الخيار الصعب الأصلية وصلتني عبر كشك الهاتف مما يعني أنه لا يتعقب قضايانا فقط |
vakalarımız nadiren bu kadar iyi gider. | Open Subtitles | نادرا ما تؤول قضايانا إلى هذه البساطة |
Kapalı konuşmalarda sorunlarımızı tartıştınız mı? | Open Subtitles | أناقشتم قضايانا في المحادثات المغلقة؟ |